24 Eylül 2009 Perşembe

Evinize en yakın stadyumda rezillik.




En son gittiğim K.Paşa-Glatasaray maçı 89.Dakikaya kadar benim beynimi yiyen ve bu yazıyı yazmama neden olna eleştiriler zinciri bugün bu satırlara sürükledi beni ve içimdeki kini kusmam gerekiyor..

Global futbol tüm dünyayı sardı ve futbol artık sadece futbol değil bir sanayi olma yolunda emin adımlarala ilerliyor,bu sistemin en önemli yapı taşlarından bir tanesi hatta en önemlisi futbolcudur.
Peki nedir futbolcu ? Bir kaç yeteneği olan topun peşinde koşan hafta 1-2 maç yapan ve çuvalla para alan insan mutasyonumudur? Bazılarına göre evet. Bizim bahislerimizn tutmasını yada tutmamasını,arkadaşımızla girdiğimiz bahiste saçımızı kurtarmamızı sağlayan yada sağlayamayan araçmıdır? Bazılarına göre evet(!). Buna kim dur diyecek?

Şunu bilmeliyiz ki futbolcularında bir hayatı var onlarında,bir yaşam stili;anneleri, sevgilileri,özel hayatları var.Bunu hiç kimse görmek istemez herkes sahaya her çıkışında onlardan en iyisini yapamasını ister yapamayınca eleştirir yerden yere vurur,hiç düşünmez acaba neden böyle diye,vardır bir sorunu ama hiç umrumuzdamı değil tabiki bugün kötü oynadı basın küfürü basın hakareti!....

Peki bu OYUNCU nun bir tarihi vardır farkındamıyız.Bu futbolcu beşarıdan başarıya koşmuş kariyeri çıkış yapmış en büyük klüplerde oynamış ama sonra normal olarak düşüşe geçmiş ve şuan klübümüzdedir ve 3.senesidir geçen 2 senede ligin en iyisi olmuş bizi başarıdan başarıya koşturmuştur ama bu maç kötü oynadı lanet olsunun onun gibi futbolcuya ne işi var bu takımda çuvalla para alıyor şere....

Evet bu sadece bir örnekti kişisel algılanmasın Türkiye'ye kariyerinni zirvesinde gelen futbolcu tanımadığımdan böyle bir örnek oldu,neyse devam edelim

Dediğim gibi K.paşa-Galatasaray maçına gittim eve en yakın stadyum olan LİGTV olan bir cafeye 100'ü geçkin kişiyle maç izledim %80 Galatasaraylı ama ne fark eder ki.

Maç başladı paşa istekli vural hocanın gazı işe yaramış o gazla bide maç tv'de yayınlanınca herkes kendini ispatlama yarışı içinde aaa oda ne elanonu vuruşunu Ali güneş eliyle tokatladı hakem oynayın dedi saldırın elanoya nasıl atamazsın o golü,aa sonra oda ne paşa gol attı ana avrat sövün bütün takıma rijkaard'da kimmiş ya keita neden 11'de başlamazki,kewell salağını niye oynatırsın ki,baross tam bir gol kaçırma ustası,soksana nonda'yı ne duruyorusun dakika 30 küfrün bini bir para.

Dakikalar ilerliyor küfrün dozu artıyor devre bitiyor herkes sesszileşiyor yani evrene geri dönüp: Ha,ne,ne oldu şeklinde tuvalet arasına.Geri gelirler ve evrenden tekrar koparlar bide skora bakarlarki 1-o evrim süreci başlar nonda oyuna girer,keita oyuna girer biraz sessizlik gol gelmeyince de birisi çıkar bağırır Elano niye çıkar yaaa,Barosu çıkarmayıp çift forvat oyasana offfff işkence neyse devam,sonunda bir gol atar nonda ohh herkes kahkahalar içinde susar ve ben demiştim moduna geçer "ben dedim abi nonda girerse atar"

Ama takım Galatasaray'dır ve 1-1 yetmemektedir dakikaya bi baktıkki 80 aman tanrım Türkiye'de dakika 80 oldumu herşey bitti gözüyle bakılır ya ne salak adam bunlar ya diye biri çıkıp bağırır ardından koro tekrar iş başındadır.. Lanet olsun

Bana diye bilirsiniz ki sen hiç kahvede maç izlemedin mi? İzledim hatta hayatımın yarısı oralarda geçti ama hiç bu sezon ki gibi rüya kadroda bile bu kadar isyan görmedim yada şöyle diyeli bu kadar yüksek beklenti görmedim şunu bekliyorlar çıkıp her takıma dalga geçerek 5-6 atmak ama bbu hiç realist değil.

Diyeceğim şuki bir futbolcu veya takım günüde olmadığı zaman ona ana avrat küfrederek bir yerlere ulaşamayız güven duygusu hayatta herşeydir takımımıza veya sahip çıkmamız lazım verdiğim örnekteki gibi 89 dakikanın 70'ini küfrederek geçiren abimiz 89'dan sonra gururlu göğsü kabarık ayrıldı hiç bir yüz kızarıklığı yok.Peki yarın ne olacak takım elbette kaybedecek o zaman bunları kim susturacak,gerçekten artık kaygılanmaya başladım bu iyi gidiş beklentileri o kadar arttırdı ki gerçekten takımımızı Los Galacticos sanmaya başladık..

Evet iyi takım kuduk ama beklentileri bu kadar arttıki bunun öne geçmemiz kendimizi frenlememiz gerek..


Takım olmak ta bir o kadar zor takım 11 kişiden ibaret değil tüm kadronun sorumluğu almak zorundadır teknik ekip ve bunu başarıyla yerine getirdi şuana kadar Galatasaray'da.
Ancak illaki kayıplar yaşanacak o zaman gerçek futbol düşkünleri,gerçek taraftarlar olarak bizler takımımıza ve futbolcumuza sahip çıkmamız gerek bu erken uyarıyı yapmak için kendimi sorumlu hisstettim ve gününde olmadığı günler biz günümüzde olmamız ve sabır göstermemiz gerek.

Hatalarım olduysa affola bu blogdaki ilk yazım olduğu için maruz görün..
Saygılarımla

Haberi Paylaş

Bookmark and Share