31 Ağustos 2010 Salı

##Emiliano İnsua Galatasarayda..!



Transferin son günlerinde Galatasaray'da transfer bombası patladı. Kadrosuna daha evel bir çok oyuncuyu katan ekibimiz Liverpool FCtakımında forma giyen 21 yaşında ki defans oyuncusu Emiliano Insuaile sözleşme imzaladı.Arjantin'li oyuncu artık Galatasaray forması giyecek. Genç oyuncuya takımımızda üstün başarılar diliyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.

Haber fotoğrafı için Fcnblog ekibine teşekkürler.

## Zvjezdan Misimović Geldi..!



Misimovic'i takımımızın tercümanlığını yapan Mert Çetin karşıladı. Hoşgeldin Misimovic!Biz Tam olarak bu transferi 27 ağustos gecesi yazdık,kaynak isteyenler oldu ama hiç bir habercinin kaynağını açıklama lüksü yok çünkü o gizli kalmalıdır.Artık Misimovicin keyfini sürme zamanı.Bütün Galatasaray camiasına hayırlı uğurlu olsun.

29 Ağustos 2010 Pazar

##Ayağa kalktık.!





Spor Toto Süper Lig'in üçüncü haftasında takımımız zorlu deplasmanda Eskişehirspor ile karşılaştı.Çok zorlu ve şansız olduğumuz bir deplasmandan bu zor zamanda çok iyi bir galibiyet aldık.
Takımımıza galibiyeti getiren golleri Milan Baros, Volkan Yaman (k.k.) ve Servet Çetin atarken ev sahibi Eskişehirspor'un golünü Luka Vucko kaydetti. Takımımızı kutluyoruz.

Maçın analizi ilerleyen saatlerde.

27 Ağustos 2010 Cuma

## Zvjezdan Misimović Galatasarayda..!







Diego bugün Wolfsburg ile antremana çıktı. Schalke Misimovic'ten vazgeçti. Galatasaray her konuda anlaşma sağladı.Üzüntümüzden bu haberi bu kadar sade bir şekilde geçiyoruz.Resmi sitede herhalde yakın bir zamanda transferi açıklar diye düşünüyorum.Herkese hayırlı olsun tabi ne kadar sevinirsiniz bilmiyorum.

## Sağolun Çoçuklar.!



Şimdi Bu maçın neresini analiz edelim?
Bir takım düşünün başında dünyayı sallamış barselonayla bütün avrupa takımlarını rezil etmiş bir hocayla çalıştırılıyor.Ve bu hocanın yardımcısı bütün dünya tarafından saygı duyulan ünlü hoca Johan Neeskens.Ve bir takım düşünün bu hocaların eline vermiş bir ton gereksiz adam başarı bekliyor.Peki bu futbolcular ne yapıyor sahada hiçmi oynamıyor desek,yok oynuyorlar en azından gidip hakeme bagırıp çağırıyorlar boş boş oraya buraya koşup pres yaptık sanıyorlar ve yenilince önündeki maçlara bakıyorlar.Bu topçular yanındakine pas atamazken biz gidiyoruz başındaki hocayı suçluyoruz.Ama biz bunu hakkettik.Ne diyordu sayın başkanımız yeni stadımıza avrupa kupasında ilerlemiş olarak gitmek istiyoruz.Hadi ya o kadar kolaymı o,oturduğun yerden konuş ama hiç bi icraat gösterme ver bu takımı hocaya ondan sonra bizim adımız Galatasaray deyip her kupaya talibiz de.Olmaz öyle şey arkadaş,ya gidersin adam gibi takım kurarsın yada .....oda bizde kalsın sinirliyiz birşey söylemeyelim.Neyse sonuçta bu sene avrupa kupasını erken kapadık.Rakibimizede başarılar dileriz, iyi oynadılar hakkettiler.Hepimiz sinirliyiz biliyoruz daha sonra kapsamlı bir şekilde bu işin içinden nasıl çıkarız? adlı analizi yayınlıcaz.

26 Ağustos 2010 Perşembe

##Misimovici bekliyoruz..



Eveet geri sayım sürüyor misimovic için.Bir olumlu haberde almanyadan geldi şu saatlerde.Resmi bir açıklama yok fakat almanyanın ünlü sitelerindeki haberlere göre Juventuslu Diegonun 15milyon euro bonservis bedeliyle Wolsburgla Juventusun anlaştıgı açıklandı.Tekrar sölüyoruz resmi bir açıklama henüz yok fakat %100 deniliyor.Kesin bitti ibaresi kullanılıyor yani.Buda şu demek Diego Wolsburgda...! Buna görede günlerdir almayı bekledigimiz Misimovicin transferi biraz daha önümüz açıldı.Artık herşey bizim wolsburga verdigimiz teklife bakıyor.Misimovicle klubümüzün prensibte anlaştıgını biliyoruz.Ancak Wolsburg yöneticilerinin Diegoyu beklemesinden dolayı tekliflerimizi reddettiklerinide biliyoruz.Ancak artık önlerinde bu engel yok.Misimovicde ısrarla istanbula gelmek istedigini açıklamıştı.Aldıgımız duyumlara göre Wolsburga teklifimiz 7 veya 8 milyon euro civarında şuana kadar kabul veya red cevabı almadık bekliyoruz.Sayın Adnan POLATında söledigi üzere bu transferi çok istiyoruz.Şimdi gözümüz kulağımız resmi sitede,umarım bu kadar beklediğimize değer ve Misimovici kutsal parçalı formamızın içinde görürüz.Bizde herkez gibi heyecanla gelicek en ufak bir bilgiye bakıyoruz.Umarım her şey güzel olur.

25 Ağustos 2010 Çarşamba

## Achille Emana mı geliyor .?



FIFA Menajeri Bayram Tutumlu, Galatasaray taraftarının Emana’ya aşık olacağını söyledi.

Radyospor’da Özgür Sancar’la Haber Özel Programı’na katılan Tutumlu, Galatasaray’ın Achile Emana’yla 3+1 bir yıllık bir anlaşma yaptığını; anacak henüz Rela Betis’le anlaşma sağlanamadığını belirterek, “Betis başkanı anlaşma sağlamadık dedi. Ancak bir orta yol bulunacak. Emana, Galatasaray’ın kesinlikle alması gereken bir futbolcu” dedi.

Beşiktaş’a transfer olan Marco Aurelio’nun tam bir Türkiye aşığı olduğunu dile getiren Tutumlu, “İspanya ve Yunanistan’dan çok iyi teklifler aldı; ama Türkiye’ye tercih etti. Sakatlığıyla ilgili hiçbir sorunu yok. Göreceksiniz Süper Lig’de eskisinden daha başarılı olacak derken, Fenerbahçe’nin teklif götürdüğü Real Madrid’li Gago’yu mutlaka alması gerektiğini savundu.


GALATASARAY TARAFTARI EMANA’YA AŞIK OLUR

Real Betis’in başkanıyla özel bir konuşma yaptığını belirten Bayram Tutumlu, “Galatasaray ile anlaşma yapılmadığını söyledi. Sadece şunu söyleyebilirim, Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat’ın Achile Emana’yı Galatasaray’a kazandırması gerekiyor. Galatasaray’a üst düzeyde katkı sağlar. Fizik gücü son derece yüksek, futbol zekası çok iyi hem ofansif hem de defansif işlevler üstlenebilir. Ayrıca etkili şutlarıyla da İspanya’da gollere imza atmıştır. Kolay kolay sakatlanmaz, adale yapısı çok güçlü. Galatasaray seyircisi Emana’yı gördüğü zaman aşık olur” dedi.

G.SARAY EMANA’YLA 3+1 YILLIK ANLAŞMA SAĞLADI, ANCAK BETİS’LE ŞU ANA KADAR ANLAŞMA SAĞLANAMADI

Tutumlu, R.Betis Başkanı Jose Leon, dün gece yaptığı görüşmede Leon’un kendisine henüz bir anlaşma sağlanmadığını söylediğini yineleyerek, “Galatasaray, Emana’yla anlaşmış. 3+1 yıllık opsiyonlu. Ama Betis’le anlaşma sağlanamazsa bu transfer gerçekleşmez. Betis’in ortaklarından bir tanesi Emana’nın gitmesine karşı. ‘Ben bu oyuncunun satılmamasını klüp başkanına söyledim. Bu oyuncu La Liga’ya çıkmamız için yüzde 80 kuvvet demektir’ dedi. Yani Emana’ya bu kadar güveniyorlar İspanya’da. Hercules istedi, İngiltere’den teklifler var. Ancak o Galatasaray’ın çok büyük bir kulüp olduğunu biliyor. Galatasaray’a gelmek istiyor. Bana ve Marco Aurelio’a da sordu. Hiç düşünme Galatasaray’a git dedik” şeklinde konuştu.

BETİS UZLAŞMACI DAVRANIYOR BÜYÜK OLASILIKLA ANLAŞMA SAĞLANIR

Real Betis’in Galatasaray’a karşı esnek davranacağını belirten Tutumlu, “8 milyon euro Achile Emana için büyük bir para değil. Galatasaray, büyük takım pazarlıklar sonrasında bir noktada buluşurlar. Real Betis, kesin satmayacağım demiyor. Bana göre bir noktada uzlaşırlar” dedi.

ATLETİCO DE MADRİD’TEN 14 MİLYON ERO İSTEDİLER


Temmuz ayında Atletico de Madrid, Emana’ya talip olduğunu hatırlatan FIFA menajeri Tutumlu, “14 milyon euro istediler Madrid’ten; bu yüzden Atletico Madrid, bu transferden vazgeçti. O dönem kulüp başkanı Lopera’ydı. Lopera çok zengin, kesin satmak gibi bir düşüncesi yoktu. Her şeyi ederiyle satmak ister; bu yüzden Atletico Madrid’e taviz vermedi. Ama bu yeni yönetim farklı düşünüyor. Fazla para ödedikleri oyuncuları elden çıkarmak istiyorlar. Bana göre Emana’nın gerçek değeri 12-13 milyon euro civarında” diye konuştu.

BU KONUDA GEREKLİ ARAŞTIRMAYI YAPMAKTAYIM.OLUMLU BİR GELİŞME OLDUĞUNDA HEMEN BLOGUMUZDA YAYINLANICAKTIR.VE KAPSAMLI BİR EMANA ANALİZİ BURDA OLUCAK.

TRANSFER / Çetin G. Kiralık olarak Ş.urfada..



Galatasaray'ımızın genç savunma oyuncusu Çetin Güngör bu sezon kiralık olarak Şanlıurfaspor'da forma giyecek. Spor Toto 2.Ligde mücadele eden yeşil-sarılı takım genç oyuncu ile bir yıllık kiralık olarak anlaştı. Geçtiğimiz sezon zaman zaman forma şansı bulan genç oyuncu takımımızda da olduğu gibi yeni takımında da 90 numaralı formayı giyecek. Genç savunma oyuncusu hatırlanacağı üzere geçen yıl zaman zaman maçlarda forma giymişti. Çetin Güngör hemen hemen savunmanın heryerinde forma giyebiliyor.

UEFA / Ya tamam Ya devam. !



UEFA Avrupa Ligi'nde gruplara kalmak için zorlu 90 dakika bizleri bekliyor. Geçtiğimiz hafta evinde Karpaty Lviv ile 2-2 berabere kalan Galatasaray tur için, gruplara kalmak için Ukrayna'da rakibinin karşısına çıkıyor.Sezona pek de iyi başladık denilemez.Üstümüzdeki kara bulutları dağıtmak için bu maç çok önemli.Sabri Sarıoğlu, Juan Pablo Pino, Harry Kewell ve Elano Blumerdışında herhangi bir eksiği, sakatı, cezalısı bulunmayan takımımızda hedef mutlak galibiyet! Mücadeleyi Thorsten KINHOFER yönetirken, D-Smart naklen yayınlayacak.Takımımıza yürekten başarılar diliyoruz.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Cesur Kosovalı: #19 Cana

1983 Kosova doğumlu bir futbolcu ''Cana''. Yani futbolunun ''Altın Dönemi''ni yaşaması en uygun çağda. Türkiye'ye gelişini ''Aile Özlemi'' olarak nitelendirmek mümkün. İngiltere'de kaldığı zaman aralığında ailesine olan özlemi giderek artmış. Ayrıca bir ilke de sahip kendisi. Marsilya'dan Sunderland'a gelir gelmez kaptanlık pazubandı kendisine verilmiş. Bu İngiltere'de bir ilk. Bu bile onun takım için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu kanıtlar nitelikte.
Geçtiğimiz sezon İngiltere'de çok güzel bir sezon geçirdi. Sunderland'a gelmeden önce de Marsilya'nın kaptanıydı. Bu sezon şampiyon olan Marsilya kadrosunda olmasa bile başarının gelmesinde yapı taşlarından biriydi. Paris Saint-Germain'de 3 yıl geçirdi. Bu süreçte 69 maçta forma giyip 2 de gol attı. Marsilya'ya gidişi sonrası taraftarın tepkisi artmışken kendisi ''Doğuştan Marsilyalı'yım'' diyerek adeta Paris Saint-Germain taraftarlarının Emre Belözoğlu'su oldu. Türkiye'de bir klişe haline gelmiş ''Doğuştan X takımlıyım'' lafını kullanmasıyla şu anlaşılıyor ki; bu adam Türkiye'de uyum sorunu çekmez.Kariyerine altyapısından çıktığı Lausanne Sports'ta amatör olarak başladı. 2000 yılında Paris Saint-Germain'in genç takıma katıldı. 3 sene boyunca genç takımlarda forma giyen Cana, A Takım'da ilk maçına 19 Nisan 2003 tarihinde Fc Nantes karşısında çıktı. 2003-2004 sezonunda takımın başına geçen Vahid Halilhodziç'in gözüne girmeyi başardı. O sezon 31 maçta forma giyip 1 de gol attı. Aynı sezon Fransa'da ''Yılın Futbolcusu'' ödülüne layık görüldü.
2005-2006 sezonu başında 4 Milyon Euro'ya Marsilya'nın yolunu tuttu. Bu transfer sonrası Paris Saint-Germain taraftarları kendisine karşı ırkçı söylemlerde bulunmuş ve maçlarda kendisine küfür içeren pankartlar açmıştır. Marsilya adına ilk lig maçına 27 Ağustos 2005 tarihinde çıktı. İlk golünü 16 Ekim 2005'te eski takımı Paris Saint Germain'e karşı 1-0 biten maçta attı. Takım kaptanı Habib Beye'nin 2007-2008 sezonunda Newcastle United'a transfer olmasıyla kendisine kaptanlık pazubandı verildi. Oynadığı sert futbolla ve kulübe bağlılığıyla taraftarların en sevdiği futbolculardan biri oldu.Marsilya'da görevini tamamladığına inanan Cana, 2009-2010 sezonu yaz transfer döneminde 5.8 Milyon Euro karşılığında Sunderland'a transfser oldu. Sunderland'in kaptanı kulüpten ayrılmıştır ve yönetim yeni kaptanı belirlemek üzere karar almaya başlamıştır. Kaptanlığı, sürpriz bir kararla takıma yeni katılan Cana'ya veren yönetim, futbolcuya olan güvenini açıkça belirtmiştir.

Galatasaray'ın Cana'yı almasında temel etken Mehmet Topal'ın Valencia'ya gitmesidir. 4.8 Milyon Euro'ya gitmesini doğru bulmayanlar olabilir ancak oyuncu kendi isteğiyle yönetime Avrupa'ya gitmek istediğini önceden iletmişti. Cana'nın Mehmet Topal'la karşılaştırlması yanlış bir karardır. Çünkü ikisi tamamen farklı yapıya sahip iki defansif ön liberodur. Cana sert, mücadeleci futbolunun yanına topu faydalı olarak oyuna sokmayı da ekleyebilmiştir. Mehmet malesef henüz bu özelliğe sahip değil.
Galatasaray oyuncu için Sunderland'a 4.5 Milyon Euro sözleşme fesif bedeli ödedi. Oyuncuya ise yıllık net 2 Milyon Euro+maç başı 7.500 Euro ödemeyi kabul etti. Mehmet Topal ve Keita'dan gelen yaklaşık 13 Milyon Euro'nun şu ana kadar akıllıca kullanıldığını söyleyebiliriz. Oyuncuya verilen yıllık net 2 Milyon Euro'yu çok bulanlar da olabilir. Eğer İngiltere, İspanya gibi büyük liglerden oyuncu transfer etmek istiyorsanız orada ne veriyorlarsa en az %25 daha fazlasını vermeniz gerekiyor aksi halde oyuncuyu ülkemize getirmek mümkün değil. Bu doğrultuda baktığımızda gayet uygun bir transferdir.

Cana'nın Galatasaray'daki görevi defansın açıkları gidermek ve topu ileriye faydalı kullanmak olacaktır. Zaten bu özelliklere sahip bir oyuncu. Yanında kimin oynayacağının netlik kazanmaması şu anlık kafalarda soru işareti bırakmaktadır. Eğer Cana-Elano-Transfer şeklinde bir dizilişle Galatasaray oyuna başlarsa çok fazla sıkıntı çekmeyecektir. Çünkü Cana geçen sezonki sistemde takımına çoğu maçta defansif yönden sıkıntı yaşatan Mustafa Sarp, Mehmet Topal gibi isimlerden daha iyi defans yapabilen bir oyuncudur.


Son olarak Galatasaray'da hedeflerini küçültmeden geldiyse kariyerine yeni başarılar katabileceğini söylemek gerekir. Eğer Türkiye'de ''Rakı, balık, kebap, Ay Layk Törkiy'' demez ve futboluna kontsantre olursa en az Hagi, Popescu kadar efsane olur.

29 Nisan 2010 Perşembe

2010 Model Takım ve Oyuncu Değerlendirmesi



Koca bir sezonun daha sonlarına geldiğimiz şu günlerde ağzı olan herkes Galatasaray hakkında birşeyler söylüyor. Rakiplerimizi oynadıkları maçlar 1 gün bile konuşulmazken bizim oynadığımız maçlar tüm hafta konuşulur oldu. Peki şampiyonluğamı gidiyoruz ? Hayır. 3.Sırada Şampiyonlar Ligi şansı bitmiş bi takım olmamıza rağmen herkesin dilinde hala Galatasaray.
Her paltformda herkese tek tek cevap vermek istiyorum ama yetişemiyorum. Bende koca sezonda neler yaptık ? Oturdum düşündüm ve futbolcuların her zaman olduğu gibi kilit görevde olduklarını gördüm. Yönetimdir, hakemlerdi ama futbolcular bu sene takımımızda en çok konuşulan konuydu. Çünkü öyle transferler yaptık ki herkesin dilindeydi. Böyle bir cümle sonrası adama sorarlar: Ne oldu da şampiyonluktan bu kadar uzak kaldı ?
Evet bu sene geçen senekini benzer bir şekilde futbolcuların bireysel sorunları nedeniyle yarıştan geride kaldık. Dediğim gibi kilit: FUTBOLCULAR. Bende futbolcuları ele alığ incelemek istedim ve karşıma şunlar çıktı.


Leo Franco: Sezonun en büyük hatasıdır kendisi. Geldiği günden bu yana kendisini bu çatı altında olsun olmasın, eleştirdim ama sonuna kadar da destekledim. Bazen öyle sinir oldum ki yerden yere vurdum ancak bazı maçlarda da hakkını verdik (İspanya'daki Madrid maçı). Sonuç olarak iyisiyle kötüsüyle Leo Fenerbahçe maçına kadar kaledeydi ancak artık sabrın sonu selâmet olmaktan çıkıp sonu hüsrana ulaştı ve Leo devri kapandı.


Sanri Sarıoğlu: Galatasaray'ın çocuğudur kendisi. Asla bir yıldız olamasada herzaman görev adamı olmuştur. Her gelen teknik direktör onu tanımasada hırsı sayesinde kendisini sevdirip formayı kapmayı bildi. Ancak sezon sonuna doğru baskı onuda etkiledi ve performansı düşmeye başladı. Özellikle ikinci yarıdaki sakatlıktan sonra çok hızlı dönsede (o ara arda'nın olmamasıyla kaptan olmasının etkisi var) sonra baskı altında kalıp performansı düşenlerdendi.


Servet Çetin: Servet hakkında o kadar şey yazılıp çizilmesine rağmen o asla profesyonelliğini bozmadı ve takımına sadık kalmaya devam etti. Çünkü basının bu kadar üstüne geldiği bir dönemde F.Rijkaard ile arasınında bozuldu ve kadroda yer alamadı. Aslında kadroya alınmaması tamamen teknik bir mesele FR her zaman dediği gibi defanstan top çıkarmakta zorlanıyoruz, Servet'te bunun en büyük sebebiydi. Sezon sonu kendisiyle el sıkışılarak yollar ayrılmalı. Tabiiki güzel bir bonservis ücretiyle.



Lucas Neill: Avustralya'lıların kanından mıdır? suyundan mıdır ? Bilmiyorum ama adamlar yüreğiyle mücadele ediyor Lucas'ta onlardan bir tanesi. Geldiği günden bu yana maç kaçırmadı, Rijkaard'ın görev verdiği sürece  (tüm maçlarda) forma giydi ve soğukkanlılığı olsun, tekniği olsun, tecrübesi olsun herşeyiyle taraftarın sevgilisi olup göze girdi ve tüm yerlileri kesti. Evet tüm yerlileri dedim çünkü onun gelmesiyle tüm savunma kurgusu değişti. Umalım bir Harry Kewell'ımız olursun Lucas...

Hakan Balta: Hakan için ne desek az aslında. Nerede görev versen oynayan nadir oyunculardan. Sakatlık nedir bilmez, taş toprak ayırmaz, yağmur çamur bilmez, iler çıkıp gol bulup kahraman olmak için günü mahvetmez yani tam bir görev adamıdır. Ne istenirse onu verir, özellikle son 4 maçtır savunmanın ortasında harikalar yaratmaktadır. Lucas-Balta ikilisinden sonra ilk defa rahat maç izledim takımımızda savunma olarak. Ayrıca asıl mevkiisi sol bek olarak ta Türkiye'nin en iyisidir onuda söylemeden geçmeyelim..


Caner Erkin: Bir istikrarsızlık abidesi Caner ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Ancak belli birşey varki Galatasaray standartlarında olmasada hırsıyla birşeyler yapıyor. İlk yarının sonraları, ikinci yarının başları biraz hareketlendi ve takıma katkısı oldu ancak her zaman yaptığı hatalardan bir türlü kurtulamadı. İleri çıkma huyu iyi hoş ama abartması taraftarlar kadar teknik heyetide çıldırttı. Kendisinde Sabri Sarıoğlu'nun gençlik hallerini görmekteyim.


Mehmet Topal: Hakkı yenen isimlerden olduğunu düşünüyorum. Sezon başlarında o kadar kötüydü ki benim gibi kendisini çok seven birisini dahi kendinden soğuttu. Ama yine en büyük sorunlarımızdan istikrar kurbanıydı kendiside. Son maçlarda kendini çok iyi toparladı. Aslında geçen senede öyle olmuştu, bu bana acaba sezon sonları kendisini daha çok mu zorluyor gibi sorular getirdi. Ancak son zamanlardaki performansı mükemmel ki FR bile tek ön libero oynatmaya başladı.




Mustafa Sarp: Hala çok büyük bir kitle Sarp'ı savunuyor. Evet her fırsatta bahsettiğimiz yürekli futbolu oynuyor ancak kaliteninde önemli olduğunu Sarp'ta çok iyi anlıyoruz. Ne kadar yüreğiyle oynasada Galatasaray'da 11'de oynayacak kalitede bir isim değil ama kesinlikle TSL için yedekte durmalı. İyi Galatasaraylıdır kendisi ve yedekte durmayı asla sorun etmeyip istenildiği anda kanının son damlasına kadar mücadele eder ancak yetenek sınırlarına kadar tabi.


Elano Blumer:

100 Bin Kişi Önünde Özel Ders Verilir

İnter'in başına geçtiğinden bu yana basbas bağırıyor Jose: Barça çok abartılıyor gelirse elerim diye. Bu demecinden sonra İtalya ve İspanya başta olmak üzere dalga geçti ve şimdi söz onda.
Barca gibi bir takımı, dünya devi bir takımı, kendi saha ve seyircisi önünde, 10 kişi ve İnter gibi süper olmayan bir takımla dize getirmeyi bildi. Tabiiki burda önemli olan İnterin farkl kazanması değil. Tüm dünyaya nasıl taktik hazırlanır, nasıl bir dev yıkılır, nasıl 5-6 yersiniz denilen takımdan şampiyonlar ligi final bileti alınır gösterdi.
Ayrıca 1 haftadır sözlü tehditlere maruz kalmasına rağmen, maç içinde yine alışılagelmiş Morinho'yu izledik. Kırmızı kartta taraftarı alkışlaması, Guardiolanın kulağına taktik fısıldaması gecenin renkleriydi. Hele o sondaki sevinç yokmuuuu. Beni benden aldı.

Tek Kelimiyle: KRALSIN

25 Nisan 2010 Pazar

Yok Böyle Bir Maç {Galatasaray-Bursaspor}

Ben hayatım boyunca böyle bir maç izlemedim. Şampiyonluğa oynayan bir takım değil basit bir anadolu takımı vardı bugün karşımızda. Akın akın gittik kaleye ama sonuç tam bir hüsran. Nasıl olur akıl sır ermez ama olmadı olmadı olmadı işte.

Böyle bir maç izlemedim evet hatta bu satırları yazarken kafayı yemek üzereyim. Evet futboldur gol kaçar ama bu kadar KAÇMAZ.
Öyle oyunculara sahiptikki bugün resmen insana cinnet geçirten cinsten. Caner'in her açtığı orta auta gitti, Keita her topu harcadı, Topal ayakta duramadı, Sabri yine aldığını kaleye vurdu, Sarp'ın yatağından karısını götürsen umrunde değil, Elano aldığı topu rakibe teslim eder. İşte böyle bir takımla sahadaydı ve onlarca atak yakaladık. Şimdi bunu yazana derler madem o kadar kötüydü nasıl bu kadar pozisyon yakalandı. Bende derim ki Milan Baros.
Tek başına tüm pozisyonların içinde olan Baros tüm atak varyasyonunu üstlendi. Ancak bitirici vuruşu Keita ve diğerleri başaramadı.
Savunma anlamında iyi maçtı diyebilirim, bir kaç az adamla yakalandığımız pozisyon olsa da Neill Hakan ikilisi bu takımı sırtlar diyorum.
Takım genel olarak bakıldığında çok pozisyon yakaladığı için iyi gözüksede değildi efendiler değildi. Karşımızdaki takım tam bir rezaletti.

Şimdi takım değerlendirmesi uzun uzun yapılacak bu hafta içi ancak ben iki konuya değinmek istiyorum onlarda Bünyamin bey ve Şampiyonluk meselesi.

18 Nisan 2010 Pazar

Sonunda Aslan: {Manisaspor - Galatasaray} + Maç Özeti



Sonunda gerçekten sonunda. Deplasman fobimizi yendik ve hakkımızla maç kazandık.
Direk maç analizine geçeceğim güzel ama yorucu bir gün geçirdim tek ayakta tutan Galatasaray aşkı.

Çok dinamik başladık maça futbolularda istekliydi uzun zaman sonra.Antremanda çalışılan pres bir nebze olsun uygulandı ilk dakikalarda, bu press gol getirmesi gerekirken Manisaspor'un maçtan önce GSC forumda dediğim gibi katı savunması ve kanat varyasyonları yüzünden o klidi açamadık. Belki birazda Reha Kapsal zekasına takılmadık desek yalan olur. İlk 15 Dakikada Galatasaray'ı çözmüş bir Manisaspor vardı. Çok sakin ve ayağa paslarla oynadı. Taaaki 22.Dakikaya kadar, o dakikada Caner topun başına geçti sağ taraftan kullanılan serbest vuruşta, ben ve hemen hemen hemen herkes top yine dağlara gidecek derken hazırlanmış bir organizasyon geldi ve Elanoya bıraktığı topu sert bir vuruşla kaye gönderdi Elano belki direk gol olacak topu Keita müdahale ederek golü garantiledi ve: 0-1.

Bu dakikadan sonra daha rahat oynadık Manisa'nın cesaretlenmesini istedik. Bu dakikalar da Milan'ın ne kadar zeki ve istekli olduğunu tekrar gördük. Tek başına Manisa savunmasını yordu da yordu. Ve devre b dengede bitti.

İkinci yarıya Rijkaard'dan kesin emirli olduğu belli olarak saldırarak çıktı takım sahaya, Elano başta olmak üzere Gio ve Arda ile tehlikeler bulduk, Neil tam bir efsane adayı olduğunu gösterdi, inanılmaz soğukkanlı hareketleriyle popescuyu andırdı. Ardından 54.Dakikada Milan Mehmet Güven'in hatasını değerlendirdi seri çalımlarla kaleciyle karşı karşıya kaldı ardından kaleciyede çalımı bastı ama sonunu getiremedi boş kalaye atarken sanırım ayağı kaydı.


66.Dakikada ise Caner'in orta sahadan attığı ara pasta az adamla yakalanan Manisa savunması nedeniyle kaleci Arda'ya gelen topa açıldı, Arda'da çok şık bir dokunuşa topu kaleciden kurtarıp boş kaleye yuvarlanan topu Baros'unn önüne bıraktı Baros'ta bos kaleye giden topu destekledi ve gole adını yazdırdı: 0-2

Tamam dedik rahatladık dedik, ohh be rahat maç izleyeceğiz dedik, 3'ü bekler olduk ama yine aynı senaryo. Sabri atakta top kaybetti ve geri dönmedi. Manisanın ikinci yarı giren siyhisi (adını hatırlamıyorum) boş olan kanattan çok sert bir orta yaptı ve büyük şanssızlıkla top o dakikaya kadar mükemmel oynayan M.Topal'ın kafasına çarptı ve kendi ağlarına gönderdi: 1-2

Yine kâbus başlamıştı. Puan kaybetme korkusu sardı yine ve Manisa atakları geldi ancak bu sefer biraz daha ayakta durmayı biliyorduk ve maçtan galibiyetle ayrılmayı bildik. Yine ömrümden ömür gitti son dakikalar ama ttopu ileride tutmayı bildik.

Bunda sonrası derbiye kalmış, dün Bursa maçında yazdığı senaryolar tamamen geçerli. Biz üzerimize düşeni yaptık şimdi öndekilerin puan kaybını bekliyoruz.

Derbide ne sonuç çıkarsa çıksın bizim işimize yarayacak, artık sadece önümüze bakıp Bursaspor maçını kazanmamız lazım.

Arda konusuna değinmek istiyorum... Arda Turan'a geçen hafta yapılanlar büyük haksızlıktı, üzerine çok gidildi. Ancak yinede Arda bu hafta taraftarın çağırmasına kulak asmayarak ve alkışlara karşılık vermeyerek kendisine yakışmayanı yaptı. Önümüzdeki günler Arda'ya özel bir yazım olacak ondan önce kısaca değinmek istedim.
"Geçen hafta ultrAslan ne kadar ayıp ettiyse, bu hafta Arda Turan o kadar ayıp etti"








16 Nisan 2010 Cuma

Bugün Titremedi

Takım Olarak Sahaya Çıkan Bursa

Şimdi Bursaspor-Gaziantep maçını izledim ve oturdum klavye karşısına. Bu satırları yazarken arkada Rıdvan ile Güntekin konuşuyor...

Bugün Bursasporlu oyyuncuların ayakları titremedi.
Yine takım olarak sahaya çıktılar. Yok yok laf olsun diye yazmadım o cümleyi gerçekten "takım olarak çıktılar sahaya" Hiç bir klüpte olmayan şekilde yürekler sahadaydı özellikle bizim takımda olmayan şekilde.

Gollerde bir lider takım golü havası yok iki golde şans eseri gerçekleşti. 1.gol önce ofsayt dedim ama ardından tekrarlarında gördüm Ömer arkada kalıyormuş. 2.Gol yine kaleci Mahmut'un büyük hatası sonucu geldi. Bu arada  o Mahmut kalecimi yahu ??? Delirtti beni gerçekten aynı hatayı kaç kez üst üste yapılır yahu?

Şampiyonluk Senaryoları

Şimdi oldu puan "65" bundan sonra ne olacak ? Özeti şöyle veriyim: Yarın Fenerbahçe puan kaybettiği an artık Bursayı kimse yakalayamaz. Malum Bursa'nın Ankara maçı var 3 puan oradan cepte 68 önlerinde kalıyor sadece içeride oynayacakları Kayserispor maçı. O maçı aldıkları halde puan "71" Galatasaray ve Beşiktaş'a yenilseler dahi şampiyonluğun en büyük adayları.

Peki sabahki yazıda bahsettiğim bizim şansımız ne ? Artık şansımızın çok az olduğunu düşünüyorum. Ben gerçekten Bursa'yı hiç hesaba katmamıştım. Bugün gösterdiler ki yarışta en büyük aday hala Bursa.

Şimdi Bursa nasıl şampiyonluğu kaybedebilir ? En önemli maç Kayseri maçı o maçta malup olurlarsa şampiyonluk gerçekten gidebilir tabii bu arada Fenerin Paşa ve Trabzon maçlarıda önemli...

Resmen kafa kalmadı arkadaşlar senaryolar ürete ürete beynim durdu. Herşey pazar günkü debide düğümlü derbide Fener puan kaybederse Bursa şampiyon. Ben bunu bilir bunu söylerim..

Bizde eğer Manisaya puan kaybedersek ŞL şansıda biter. Ha bide şöyle birşey var BİZ ALİ SAMİYEN'de BURSAYI EVİRE ÇEVİRE YENERİZ.

Bu gece en haz almadığım noktada Samiyen'de bizi yeneceklerine yönelik tezahuratlardır. Yapmayın etmeyin gençler sizin kıçınızda donunuzun olmadığı günlerde bizler şampiyonluk naraları atıyorduk.
Haftaya çok sağlam bir ders vereceğiz ama bu hiç kimsenin işine yaramayacak.

Maçın fark yaratanlarıda vardı tabi bu maçta gözüme en çok çarpan isim Ömer Erdoğan'dı gerçekten 3 büyüklerin aradığı tipte bir savunmacı. Yüreğiyle oynuyor özellikle o çok dikkatimi çekti, Volkan Şen ise çok hareketli ama yetenekli diyemeyiz. Sercan ise tam bir fiyaskoydu. Bu futbolcu için tuttuğum transfer nöbetleri haram olsun kendisine diyorum ve yarınki mücadeleyi beklemeye başlıyorum.


MAÇ ÖZETİ AZZZ SONRAA

Liderlik Aşkına {Bursaspor-Gaziantepspor}












Evet lider sahne alıyor. Turkcell Süper Lig'de 30. haftanın açılış maçında lider Bursaspor evinde, Gaziantepspor'u konuk ediyor. Bursa Atatürk maçında oynanacak ve saat 20:00'de başlayacak mücadelede
Cüneyt Çakır düdük çalacak.Maç herzaman ki gibi Ligtv'den yayınlanacak.

Bursaspor geçen hafta Gençlerbirliği maçında 2 puan birden bırakarak şampiyonluk baskısını kaldıramayacağını gösterdi herkese. Özellikle maçın 3/2'lik bölümünden sonra puan kaybı korkusuyla resmen ayakları titredi.

Maç sonu Ozan İpek ve Ömer Erdoğan'ın olmamalarını bahane ettiler. Ancak bu maç ikisininde cezası bitti ve sahada olacaklar. Bu tabiiki önemli ama önemli olan Bursa'nın şampiyonluk baskısını kaldırıp kaldıramayacağı.

Bursa'nın kazanacağını zannetmesemde bir kaç avantajları olduğunu kabul ediyorum. Özellikle taraftarları büyük bir itici güç -ancak terste tepebilir- ve Antep'in hiçbir amacının kalmaması Bursa'nın işine yarayabilir.
Şimdiye kadar oynadıkları maçlarda bu sahada Bursanın uzun zamandır Antep'e üstünlük kuramadığı bir gerçek ve beraberlik ezici üstün. Bu maçta da aynı senaryoyu bekliorum ve başladığı gibi biteceğini iddia ediyorum. Ve Muhetemel 11'leri vererek veda ediyorum. Maç bitişinde görüşmek dileğiyle...

STAT: Bursa Atatürk Stadı
SAAT: 20:00

HAKEM: Cüneyt Çakır
YAYIN: Lig TV

BURSASPOR
İvankov
Ali Tandoğan
Ömer
İbrahim
Mustafa Keçeli
Volkan
Hüseyin
İvan Ergiç
Ozan İpek
Turgay
Sercan

GAZİANTEPSPOR
Mahmut
Tolga
Serdar
Tomas
Deumi
Zurita
Olcan
Erman
Murat Ceylan
İvan
Julio Cesar De Sauza

Gün Destek Günü


Takımımızın iyi gününde buradaydık kötü gününde çekip gitmek bizim taraftarımıza yakışan bir hadise değil. Evet kabul ediyoruz sezon başında çok büyük ümitlerle başladık, büyük transferler yaptık, ancak o zamanda dediğim gibi bu beklenti bizi büyük uçurumlara götürebilir. Ve evet tahmin ettiğim oldu. Takım olamadık, futbolcular ruhunu yansıtamadı ve şampiyonluk şansı çok azaldı.

Bu sezon gerçekten hiç beklenmedik puanlar verdik ancak ben hala ümitliyim. Evet biliyorum tüm maçları kazansak dahi 72 Puanla şampiyonluk çok zor. Peki niye olmasın ? Şidm Fenerbahçe'nin Beşiktaş maçı çok önemli ayrıa maçları bizden daha zorlu. Peki kazanır mı ? Evet kazanaibilir, kazanırsa elden birşey gelmez. Ancak ben ümitliyim ki Fenerbahçe bu maçlardan puan kaybedecek.

Yarışta Beşiktaş'ı görmüyorum keşke olsalarda Fenerbahçe yerine onlar şampiyon olsa ancak çok ama çok zor.

Bursa için ayrı bir parantez lazım. Bir Belediye maçlarını izledim bir Antalya maçlarını izledim bir Gençlerbirliği maçlarını izledim resmen ayakları titriyor yani bu baskıyı artık kaldırmaları imkansız. Bugünde Antep'e puan kaybettikleri ande herşey biter.

Evet hala işimiz çok zor ancak hiç maç kaybetmeden önümüzdeki tüm maçları kazanma zamanıdır. Olmayacak birşey de değildir. Bizim maçlarımız hepsinden daha kolay. Son olarakta kalan maçları verip olacakları bekleyelim.

1)Bursaspor
Gaziantepspor (E)
Galatasaray (D)
Kayserispor (E)
Ankaraspor (Bay)
Beşiktaş (E)

2)Fenerbahçe
Beşiktaş (E)
Kasımpaşa (D)
Eskişehirspor (E)
Ankaragücü (D)
Trabzonspor (E)

3)GALATASARAY
Manisaspor (D)
Bursaspor (E)
İstanbul B.B (D)
Antalyaspor (E)
Gençlerbirliği (D)

4)Beşiktaş
Fenerbahçe (D)
Sivasspor (E)
Diyarbakırspor (D)
Manisaspor (E)
Bursaspor (D)

23 Mart 2010 Salı

Adam Gibi Adam Özhan Baba Seni Unutmayacağız!

Yazma isteği çok farklı birşey, belki bazı olaylar hakkında insan hiç birşey düşünmez ancak böyle bir haber hakkında birşeyler yazmamak büyük ayıp olur.
İnsan bazen öyle duygular besler ki, onları kafasında düşünerek atlatamaz bunları yazıya dökmesi gerekir.
Bende öyle anlardan birisini yaşıyorum. Uzun bir aradır yazmasamda blogda,okunmayacağını bilsemde yazmadan geçemem bu konu hakkında.

Evet sadede gelelim.



Çok saygıdeğer,adam gibi adam,türk futboluna gelmiş nadir insanlardan Özhan Canaydın'ı gün itibariyle kaybetmiş buluuyoruz.

Öyle anlar yaşadımki Özhan başkanı kaybettiğiiz haberini alınca işte o duygular kelimelere dökülse bile bir anlam ifade etmemektedir.

Özhan başkan benim için çok çok değerli bir insandır. Bu tüm camiamız açısından da aynıdır.

Öyle bir insandı ki fair-play için kanının son damlasına kadar savaşır. Takımına yapılan tüm haksızlıklar karşısında taraftarını tepkisini çekmek uğruna sessiz ve asaletiyle dururdu.

Belki zamanında çok eleştirdik,çok indirmek istedik, çünkü Başkan gerçekten kişiliği itibariyle başkanlıktan çok daha büyük mertebeleri hak etmektedir.



Öyle bir insandı ki Özhan Başkan son nefesinde söylediği sözler: "Başlattığım projeleri bitirin" oldu. Yani Büyük başkan bu kadar büyük bir Galatasaray sevgisini içinde barındırıyordu.

Keşke gelen her başkan Özhan Başkan kadar katkı sağlayabilse klübüne, keşke gelen her başkan bu kadar dürüst,namuslu olabilse. Ancak görüldüğü üzere böyleleri saygı görmez görev aldığı sürede. Şuan bizim yaptığımızda bu değil mi ? Gitmeden değerini bilemedk gittikten sonra UNUTMAYACAĞIZ!...


Galatasaray'da başkanlık yaptığı dönemde çok şanssız bir dönemdi,borçlara gömülü halde aldı klübü, kendi cebinden yedi görevi hayatı boyunca. Bir çok proje başlattı ve

21 Şubat 2010 Pazar

Kartal mı ? Kartal Ne Arar La Şampiyonluk Yarışında


Uyarı:Belki resim iğrenç gelebilir ama gecenin sonu için hazırlık niteliğindedir.

Bugün derbi günü Beşiktaş Galatasarayı yenecekmiş İnönü'de :) güldürmeyin sevgili dostlar.

Belki kazanabilir beşiktaş (%0.1 ihtimal) ama bu kesinlikle beşiktaş iyi takım anlamına gelmez.

Neyine güveniyor anlamıyorum defolu malları Denizliye'mi yoka ticari mallar hesabından takıma katılan yıldız!!!! Tabata'yamı.

Bugün yine bir ders verecek takımımız ve büyük ümitlerle ve şaşalarla göklere çıkarılan br takımı daha aşağıya indirecek atletiv örneğindeki gibi.

Takım kadroları açıklanır yakında ama JO tamamen iyileşti ve 11'de olması muhatemel bakalım görelim şu geçen hafta antepe 2-0 yenilen ve lg 6.sı beşiktaşı.

EN GÜZEL CEVAP ULTRASLAN'dan
Çarşının katili yapmayın bizi.
Ölmeden mezara koyarız sizi.
Götünüze girecek musalla taşı.
İnönüde sikeceğiz biz 8taşı.

18 Şubat 2010 Perşembe

Avrupa Ligi Düşler Sahnesinde'yiz + Maçları Şifresiz İzleme Yöntemi


Evet Galatasaray'ımız bugün saatler sonra Düşler Sahnesinde tekrar boy göstermeye çıkacak.

Takımımıza inancımız tam biliyoruz ki yüzümüzü güldürecek bir skorla dönecekler.Hepimiz elimizden gelen desteği verdik orjinal ürünlerden tüketerek takımımızın arkasındayız.

O oynayacak şu oynamayacak binlerce dedikodu çıktı ama en güzel cevabı FR dünkü basın toplantısında verdi.

Şöyle bir sorunsalda var maç D-Smart'ta tabiiki buna lafımız yok orada olsun klübümüz kazansın ikinci maç STAR'da rahat rahat izleriz.

Peki şimdi nasıl izleyeceğiz;
Çoğumuz kahve köşelerine gidecek Dumansız Hava Sahası ile rahatlasakta yine kahve köşelerinde maç izlemek hiçbirimizin hoşuna gitmiyor bu yüzden bizde uzun zamandır olan ama herkesin bilmediği yöntemi paylaşalım istedim

13 Şubat 2010 Cumartesi

Forvet Sorunsalı


Uzuunnca bir aradan sonra tekrar birlikteyiz en son gönderimiz Santos'un transferiymiş.

Bloğa 1 hafta erişilemedi bu süreçte bana maillerle ulaşan arkadaşlara teşekkürlerimi iletiyorum ve yazıma geçiyorum.

Takımımızda her sene yaşanan sakatlık krizi 2.yarıya yaklışıldığı anda boy göstermeye başlamıştı,bu zincir Baros,Gökhan Zan,Kewell,Sabri,Hakan ve Jo ile zirveye ulaştı ve koskoca klübümüz forvetsiz maçlara çıkmaya başladı ardısırada puan kayıpları ve elenmeler başladı.

Öncelikle kupada Antalya'ya yenildik ardından Kayserispor beraberliği ve yine devamında Antalaspor'a elenme.

Bu maçlarda aslında kötü değildik (1.Antalya maçı hariç) Kayseri'de ve 2.Antaya maçlarında çok başarılı oyunlar ortaya koysakta gazeteler sağolsun hemen forvetsiz takım diye idama mahkum etti.

Asıl şimdi önemli güzel oynayıp elendiğimiz bir Antalya maçından sonra Atletico Madrid ile oynayacağımız maç var ve Vicente Calderon'da oynacak olması ayrıca bir önem arzetmekte.

Şimdi basınımız verip veriştiriyor yok forvet yokmu,yok ezilecekmişiz fala filan ama ben takımıma güveniyorum değil forvetsiz;ortasahasız,savunmasız ve hatta kalecisiz çıksak bile A.Madrid'i eleyeceğiz bunu da tüm medyaya göstereceğiz.

Tabi onlar hemen R yapıp,aslan ezdi güvenimizi bboşa çıkartmadı ddesede aldırış etmeyiniz.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Giovani Dos Santos Ramirez Galatasaray'da



Evet beklenenen gerçekleşti ve Gio Galatasaray'da Kewell olayı açıklanmadan sevinemeyeceğim bir transfer oldu,umarım nonda ile yollar ayrılır ve bu transferi o zaman kutlarız. Ayrıca resmi site opsiyon hakkını açıklamadı diğer kaynaklar var desede,resmi site açıklamadığına göre olacağını sanmıyorum.
Hayırlı olsun diyoruz ve Kewell haberini bekliyoruz.


İşte Resmi Açıklama;

Giovani Dos Santos Ramirez Galatasaray'da

Kulübümüz, İngiltere Premier League takımlarından Tottenham oyuncusu, Meksikalı Giovani Dos Santos Ramirez ile sezon sonuna kadar kiralık olarak anlaşmaya varmıştır.

Dos Santos’un yarın saat 17.30’da İstanbul’da olması bekleniyor.

Giovani Dos Santos Ramirez'e hoşgeldin diyor, Sarı Kırmızı forma altında üstün başarılar diliyoruz.


Giovani Dos Santos Ramirez Hakkında
Giovani dos Santos Ramírez, 11 Mayıs 1989’da Meksika'nın Monterrey şehrinde doğdu. Henüz 13 yaşındayken FC Barcelona Futbol Akademisi La Masia’ya katılan Giovani, 2002 ila 2006 yılları arasında altyapı kategorilerinde gösterdiği başarılarla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

2005 senesinde Peru’da düzenlenen FIFA U17 Dünya Şampiyonası’nı zirvede tamamlayan Meksika’nın yıldızı olarak ön plana çıkan genç futbolcu, organizasyon boyunca gösterdiği büyük başarıdan dolayı Brezilyalı Anderson’un ardından turnuvanın en iyi ikinci oyuncusu seçildi ve ‘’Adidas Silver Ball’’ ödülüne layık görüldü. 2007 yılında bu defa FIFA U20 Dünya Kupası’nda Çeyrek Final’e yükselen Meksika’nın en önemli oyuncusuydu. Giovani, attığı üç golün yanı sıra, sergilediği performansla turnuva sonunda ‘’Bronze Ball’’ ödülünün de sahibi oldu.

Kanada’daki şampiyonanın hemen öncesinde Barcelona’nın hazırlık kampı kadrosuna katılan oyuncu, U20 Dünya Şampiyonası sonrası A Takım bünyesinde forma giymeye devam etti. Dönemin Barcelona Teknik Direktörü Frank Rijkaard tarafından 2 Eylül 2007 günü oynanan Athletic Bilbao karşılaşmasında Thierry Henry’nin yerine maça dâhil edilen Giovani dos Santos, 18 yaşında La Liga kariyerine başladı. 2007-08 sezonunun son haftasında Murcia’ya karşı hat-trick yapan genç Meksikalı, bir sonraki sezon için İngiltere’nin Tottenham Hotspur takımına transfer oldu.

2008-09 sezonunun ikinci yarısında Championship ekiplerinden Ipswich Town’a kiralandı. Buradaki başarısının ardından Tottenham Hotspur’a geri dönse de, beklediği süreleri bulamadı.

Kısa kariyerine önemli başarılar sığdıran Dos Santos, 18 yaşında taşımaya başladığı Meksika Milli Takım formasıyla çıktığı 22 maçta 5 gol atarken; 2009 yılında CONCACAF Gold Cup’ta şampiyonluğa ulaşan kadroda da yer aldı. Turnuvanın final maçında ABD’yi 5-0 mağlup eden Meksika’nın gollerinden birinin altına imzasını atan 1.74 metre boyundaki yıldız oyuncu, hücum bölgesinin her alanında görev yapıyor.

Olağanüstü hızı ve tekniği ile dikkat çeken Giovani dos Santos Ramírez, artık Galatasaray’ın başarısı için mücadele edecek.

22 Ocak 2010 Cuma

"JO"ao Alves De Assis Silva Galatasaray'da



Galatasaray'ımız İngiltere'nin M.City klübünde forma giyen Brezilya milli takımı oyuncusu Joao Alves De Assis Silva ile anlaşma sağladı.

Bende kendi çağımda bir değerlendirme yapmak istedim,ne işe yarar ne işe yaramazz diye.

Öncelikle eksilerinden bahsetmek gerekirse;
-Oyuncu çok genç ve karakteristik özellikleri soru işareti yaratıyor kafalarda
-En önemli handikap ise Everton ile Avrupa Liginde oynadığı için bizimle Avrupa Liginde oynayamıyacak olmasıdır.
-Brezilyalıdır,takımımız Brezilyalılara karşı biraz tutcudur :)

Oyuncunun bize artıları eksilerinden fazla olacağını düşünüyorum artıları
-Uzun boylu olmasına rağmen ayaklarına çok hakim kafa toplarında da çok üstündür
-Avrupa kariyeri olduğu için,özellikle PL kariyeri olduğu içim TSL'de zorluk çekeceğini zannetmiyorum
-Elano ile uzun süre arkadaşlıkları var uyum sorunuda yaşamayacak
-Sonuçta genç geleceği var ve Brezilya milli takımında oynamak istiyor PL'ye dönmek istiyor kendini kanıtlaması lazım
-Teknik özellikleri yüksek



Kariyerinden bahsetmek gerekirse Corinthians'ta 2003-2005 yılları arasında forma giydiği 54 maçta 23 gol kaydederek dikkatleri üzerine çekti. Jo, 2005'te Rus ekibi CSKA Moskova'ya transfer oldu.

Brezilyalı golcünün yıldızı 3 sezonluk CSKA Moskova macerasında parladı. Moskova ekibinde 53 karşılaşmada 30 gol atan Joao Alves, 2008 yılının yaz döneminde İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City'ye 26 Milyon Euro karşılığında transfer oldu.



Eğer direk alınırsa Jo bir riskktir ancak kiralıksa bu riske girilir diyorum Haldun ğstğne,murat yalçındağ ve yönetimi kutuyorum bu arada alacağı maaşim 4/3'ünü M.City ödeyecektir.

Satın alma opsiyonu bize aittir beğenirsek 8 milyon euro verip alabiliriz....


Hayırlı olsun umarım o asil formanın kutsallığını anlar ve altında başaılı işlere imza atar...



Basında hala Üstünel gelmedi transfer var desede transfer olacağını sanmıyorum,Dos Santos çok mantıklı gelsede takımın dengesini bozacağını düşünüyorum ama yönetimimziz herşeyin en iyisini bilir.sadece bekleyip göreceğiz
olmasını temenni ediyorum

20 Ocak 2010 Çarşamba

Serdar Eylik

Takımımızın genç yıldızlarından,bu sezon teknik direktörümüz tarafından şanşlar bulan,yetenekli oyuncumu SERDAR EYLİK Orduspor'a sezon sonuna kadar kiralanmıştır.

Kendisine takımında devamlı şans bulmasını,bulduğu şanstada başarılı olmasını dileriz.

Takımımıza daha faydalı,kendini geliştirmiş bir SERDAR ile tekrar görüşmek dileğiyle.

14 Ocak 2010 Perşembe

Baros'tan Üzücü Haber



Kralımız Milan Baros fenerbahçe maçında o.çocuğu emre yüzünden sakatlanmıştı ve devreyi kapatmıştı.
Ancak 2.devre ilk maçına hazır olacaktı ama maalesef bugün gelişen olay canımızı çok sıktı çoook.

İşte Resmi Açıklama:

Sağlık Raporu: Milan Baros

Oyuncumuz Milan Baros’a, Almanya’da olduğu muayene sonrası Alman sağlık ekibi tarafından iki tedavi seçeneği sunulmuştur.

Birinci seçenek şu anda yürütülmekte olan tedavinin devamı şeklindeyken, ikinci seçenek tedavi süresini uzatmakla birlikte nüks ihtimalini azaltacağı ifade edilerek küçük bir cerrahi girişim yapılması yönündedir. Kendisine yapılan bilgilendirme sonucu oyuncumuz ikinci seçeneği tercih etmiş ve bugün başarılı bir müdahale geçirmiştir.

Uygulama sonrası Alman sağlık ekibinin yaptığı bilgilendirmeye göre sporcumuz 2 hafta sonra su içinde koşulara, 4 hafta sonra ise saha çalışmalarına başlayabilecektir.

Galatasaray Sağlık Kurulu

Lucas Edward Neill Galatasaray'da


Takımımız uzunca bir bekleyişten sonra eski gözağrılarımızdan Lucas Neill İle anlaştık.

Kesinlikle ilk tercihimiz olmasada premier ligde 300'ü aşkın maç oynayan 31 yaşındaki tecrübeli bir ismi kadromuza kattığımız için mutluyum.

Özellikle savunmadan çıkardığı topları izleyince tatmin oldum,savunmacı olmasına rağmen bir çok uzun toptan asisti var...

Ve işte klübümüzün resmi açıklaması:

Lucas Edward Neill Galatasaray'da

Kulübümüz, İngiltere Premier League takımlarından Everton takımı oyuncusu, Avustralyalı Milli oyuncu Lucas Edward Neill ile 1.5 yıllık sözleşme imzalamıştır.

Lucas Edward Neill'e hoşgeldin diyor, sarı-kırmızı forma altında üstün başarılar diliyoruz.

Galatasaray Spor Kulübü



Lucas Edward Neill Hakkında
Lucas Edward Neill, 9 Mart 1978’de Sydney, Avustralya’da doğdu. Sezon başında İngiltere Premier Lig ekiplerinden West Ham United’dan bir başka Premier Lig ekibi Everton’a transfer olan Lucas Neil, aynı zamanda Avustralya Milli Takımı’nın da formasını giyiyor.

Avustralya’da Wakehurst Tigers ve Manly United takımlarının altyapılarında futbol oynayan Neill, Avustralya Spor Enstitüsü’nde (Australian Institute of Sport) futbol bursu ile okudu. Lucas Neill, 1995 yılında İngiltere 2. lig takımlarından Millwall’a transfer oldu. 2001 yılına kadar Millwall’da forma giyen Neill, 2001 yılında Premier Lig takımlarından Blackburn Rovers’a transfer oldu.

Blackburn Rovers’ta 5 sezon forma giyen Avustralyalı oyuncunun, 2006 yılına gelindiğinde adı birçok takımla anıldı. Neill için Liverpool ve West Ham United kulüplerinin adı öne çıktı. 2006 yılında Liverpool’a transferi kulüplerin anlaşamaması nedeniyle gerçekleşmeyince Neill, Şubat 2007’de Blackburn’den West Ham United’a transfer oldu.

İki sezon West Ham United’ta forma giyen ve takımın kaptanlığını yapan Neill, West Ham United’ın sözleşme uzatma teklifini kabul etmeyerek, 2009-2010 sezonu başında Everton’a transfer oldu.

Avustralya Milli Takımı forması ile 2006 Dünya Kupası’nda da mücadele eden tecrübeli oyuncu 53 kez Avustralya A Milli Takımı’nın formasını giydi. 1.85 boyundaki oyuncu oynadığı takımlarda defansın ortasında görev yaptı.

Haberi Paylaş

Bookmark and Share