28 Aralık 2009 Pazartesi

Transfer -Ancak Gerçek Transfer-

Takımımız devre arasına istenenden aşaıda bitirsede inancımız tam şekilde devreye girdik.
Tabiiki aksayan yerlerimiz var ve ÜSTÜNEL 2 transfer yapacağız dedi,şimdi devre arası transfer yapmak çok zorsur bunu bilmeyenimiz yok ancak Haldun baba 2 transfer haberi verdi ve gözlerimiz resmi siteye yöneldi,gözlerimiz sadece resmi sitede olsada diğer kaynaklarda deikodulara başladı.Öncelikle Fenerbahçeden kovulan önder'i yazdılar ama klübümüz jet hızıyla yalanladı ve rahatladık ancak gelelim kurufasulyenin faydalarına,bu sefer basında binlerce isim çıkmasada çıkan simler hiç hoşumuza gitmiyor GÖKHAN ÜNAL ve YOULA bu iki isimde Galatasaray'ımızın gol ihtiyacını golcü ihtiyacını giderecek isimler olduğunu zannetmiyorum bu iki ismi incelemek ve istemememin sebeblerini araştırmak için klavye başına geçtim.

Gökhan Ünal


Bu şahsiyet Türkiye'de golcü sıfatını hak etmeyen bir isimdir,kayseride 3 maçta hatrick yapmasının büyük katkısıyla 16 golle gol kralı olunca abartıldıkça abartıldı ve 3 büyüklerre kakalanmaya çalıştı,sonra bu isim trabzonspor'a patladı ve 2 yıldır ses seda yok şimdide diyorki yok baskı altındayım yok kendimi gösteremedim;hayır efendim sen zaten büyük takım futbolcusu değilsin Trabzonspor'da kendini göstereyemn bir golcü GALATASARAY gibi dünya markası bir klüpte kendini asla gösteremez.

Souleymane Youla


Bu isim yıllarca ırkının özelliklerini,karizmasını,hızını felan konuşturup ürkiye'de piyasa yaptı Beşiktaşa gitti tabiiki aynı Gökhan gibi Beşiktaş'a patladı.Şimdide gelmişler Galatasaray'a transfer olacak;OL-MA-SIN.

Biz gerçek transfer istiyoruz bu simler büyük takım golcüsü olacak oyuncular değildir.Bizim avrupa liginde rakibimiz "Atletico Madrid" biz bu rakibe youla ile gol atamayız bunu bilinmesini isterim.

Bu konuya neden bu kadar taktım konusuna gelirsek,bu tarz transfer haberlerini sitemizden yalanlardık ancak bu haberleri yalanlamadık ve forumlarımızda aslında iyi olur ya,şans verilmeli ya tarzı yorumları görünce bu transferler gerçekleşecek gibi bir his uyandı bende ve bu yazıyı yazmak istedim.

Eğer Avrupa Liginde final,kupa felan istiyorsak bu tarz oyuncu transferleriyle OLMAZ......

11 Aralık 2009 Cuma

Azmin Zaferi / Antalyaspor-Galatasaray:2-3 (Maç Özeti)




Galatasaray'ımız çok zor bir dönemden geçerken,her puana çok büyük ihtiyaç duyarken antalya deplasmanına çok stresli gitti.
Çünkü artık puan kaybına tahammül yoktu ve puan lazımdı.PUAN


Ve beklenen gün ve saat geldi Galatasaray'ımız antalyada mücadeleye başladı ama ne başlama.Dakika daha 7 yi gösterirken eski dostumuz Orhan Ak topu eskiden korudu kaleye gönderdi ve yine hüsran : 1-0

Şifo gururdan Kasılırken gururunu perçinleyen olay 21.Dakikada Jedinak'tan geldi ve bizzim açımızdan büyük hüsran devam ediyor:0-2

Bu maçı kazanmamız şart futbolcular bunun farkına geç vardı ama varmazı bizim lehimizeydi.

Takımımız 21'den sonra kendine geldi maçı çevirmek için elinden geleni sahaya yansıttı yada şöyle desek daha iyi olur takımımız İNANÇ ve AZİM ile oynadı koştu çabaladı.


Tabiiki hre zaman söylediğim gibi bu etmenler bir araya gelince takımımız şanlı rakip için dramatik bir galibiyet aldı özellikle dikkat ettiklerim, anadolu takımlarının her zaman yaptığını,özellikle bir kaç takımın abartarak -antalyada bunara dahil- yaptığı çirkef hareketleri yine gördük.
Dakika henüz 20 ama antalyalı sporcular kendini atmalara korneri kullanmamaya başladı,gereksiz gerginlik takımımızın sinirinden faydalanma çabaları günümüz futboluna yakışmayan hareketlerdi.

F.Rijkaard'a sallayanlar çok mutlu başladığı maçı hüzünle noktaladı.
Gerçek takım olmak için zor bir virajdı ve takımımız bunu başarıyla aşarken önümüzdeki haftalar için umut verdi,şimdi bu sözüm için eleştirir alabilirim ancak gerçekten 2-3 maçtır görmediğim azmi ve mücadeleti bu maçta 70 dakika gördüm ve inanılmaz sevindim.


Nonda'nın ne kadar gereksiz birisi olduğunu bir kez daha gördük aldığı 12 topun 2 tanesini olumlu pas olarak kullanabilmiş,hızlı çıkarken top nondaya gelince birden yavaşlıyoruz ve topu kaybedeceğimizi belli ediyoruz bunu at gözlüğü takılmış bir eleştiri olarak görmeyin ama bu maçı izleyen herkese sorun nondaya bir çift sözü vardır.

Bize Forvet gerekli olduğunu bir kez daha gördük ve Caner'in bonservisinin alınmaması gerektiğine birebir şahit olduk.


Ve son 2 sözüm var;
1) Rijkaard'ın ne yaparsa yapsın yanında olan her türlüsavunan birisi olarak sadece takıldığım bir nokta var,neden Emre Aşık oynamazsa göbeğe Topal,Balta gibi isimlerden savunmacı yaratmaya çalışırız anlayamıyorum ancak bunu söyledikten sonra diyorumki: VARDIR BİR BİLDİĞİ


2)Takımda en büyük sorunum LEO FRANCO yahu bu adam tam bir kova nasıl oluyorda her maç gol yiyor ve nasıl bu adamı kesemiyoruz , yahu ayıptır günahtır ya dışarı giden topu içeri alıyordu 2-3'ten sonra direğe takılan antalya kafasını...

Ve bu adam nasıl yıllarca A.Madrid kalesinde oynamış yahu birisi bana bunu anlatsın ?

MAÇ ÖZETİ

http://www.facebook.com/video/video.php?v=1090536722549&ref=nf

13 Kasım 2009 Cuma

Gel Abdi İpekçiye Gel





Gel bakalım masum kanarya hesap vakti geldi,madem çok biliyorsun UEFA kupası dediğimizde sadece futbol değil demeyi al sana sadece futbol değil.
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı..

Takımımız bu senede avrupada yoluna emin adımlarla devam ederken Türkiye'de rakibi masum kuşmuş ve Abdi İpekçi'ye geleceklermiş,malum bunlar sporun her dalında başarılı!!! ya gel bakalım Abdi İpekçi'ye hesap keselim..

Bu hafta işe bak TSL yok ve tüm camia olarak bu maça odaklandık Salonu tıka basa dolduracağız,Yani 14.000 Aslan orada olacak,köyünüzde yapılanlar unutulmadı,intikam yeminlerimiz edildi 2.devrede samiyendeki maçı bekliyoruz ama ondan önce size birşey hazırladık....

Pazar İpekçi'de yer gök ineyecek,yer yerinden oynayacak.HESAP KESİLMEYE BAŞLANACAK...

Yapılanlar Karşılıksızmı Sanmıştınız. MAALESEF ÖYLE DEĞİL

İNTİKAM BAŞLADI

Tekrar Buradayım

Derbiden sonra gerek vizelerimin başlaması gerekse internet sorunları yüzünde aktif tutamadım ancak tekrar birlikteyiz.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bana mail yoluyla ulaşan arkadaşlara çok çok teşekkür ediyorum takipçimin olması ayrı bir zevk veriyor ve yazma azmim oluyor tekrardan mail atanlara bir bir teşekkür ediyorum...

Döndüğüm hafta ara olması biraz üzücü koskoca 1 hafta maçımızın olmaması gerçekten üzücü,çünkü tek sevdamızdan uzunca bir ayrılık yaşıyoruz bizde geçen maçları değerlendirelim dedik.Derbiden sonra yazmak kısmet olmadı kısmet bu güneymiş....

Derbinin morali takımın üzerinde hissedilirken cezalı,sakat dolu kadro ağırladık sivas'ı.Sivas büyük saygı duyduğum Bülent Ertuğral ile anlaştıktan sonra hiç bir şey değişmeden gelmiş istanbul'a,yine sakatlamaya biçmeye ant içmiş,sadece fizik gücünü kullanıp birşeyler yapmaya çalıştı ancak olmadı tabiiki.

Yeni bir 11'in ilk maçı olan bu maçta Nonda ve KEWELL'ın golleriyee zafere ulaşan aslanlarımız sıradaki hedefi belirdi...
DİNAMO BÜKREŞ




Romanya'ya giderken aklımda acaba sorusu vardı ama maça öyle bir başlangıç yaptık ki maçı kazanacağımızı ilk dakikadan itibaren anlamıştım,dinamo takımıda öyle bir takımmışki futboldan çooook uzak sadece savunma futbolu üzerine kurulu bir takım ancak tabiiki o savunmaya kırmayı bilen oyuncumuz çok.

Sahneye öncelikle BABA KEWELL çıktı ve çok şık bir vuruşla skoru 0-1 yaptı ardından bizim çocuk sabrinin mükemmel ortasında Nonda 0-2 yaptı ve son olarak fizik kurallarına aykırı bir golle M.Topal skoru belirledi 0-3 Ve Romanya'dan 3 puan cepteydi son dakikaları sindire sindire aktif dinlenmeyle bitirdik sıradaki kurban
DİYARBAKIRSPOR



Üst üste 2.deplasmana giderken hiç bir şüpe duymadan takımımı desteklemeye devam ederken ortalarda yok Tazameta mendoza felan muhabbet dönüyordu,yok çok hızlıymış,yok bizim savunma durduramazmış.

Aslında öyle başladı Hakan'ın atakta kalmasıyla hızlı çıkan Diyar mendoza ile golü buldu ancak Diyar hep böyle ilk 10 dakika çıkar golü atar sonra 80 dakika yatar yenilincede maça çıkmıyoruz hakkımız yenildi der,aynı film kendini tekrarladı ve diyarbakırı önce Sabri'nin golü ardından Oz Büyücüsünün inanılmaz asisti ve Büyük Kaptan'ın şık golüyle devirmesini bildik ve böylece hemen hemen aynı kadro 3 maçta 7 gol attı 1 gol yedi buda bizim için başarıdır çünkü çok gol yemekten şikayetçiyiz.

Aslında bu kadronun tek artısı Barış'ın çok hırslı olup her topa koşması olarak değerlendirebiliriz.Yine aynı barış Diyar'da bu hırsının handikabını çekti ve kırmız kart ile cezalı duruma düştü.

3'te 3 yapan aslnalarımızın şimdiki hedefleri Manisa Ve Bursa o maçlarda da takıma inancım tam,hiç şüphem yok.Bu maçların ayrıca bir özelliğide var cezalı yıldızlarımızın dönecek olması özellikle Kader Keita bu maçları "İP"le çekiyor....

26 Ekim 2009 Pazartesi

Biz Hep Burdayız...






Evet tarih tekerür etti ve kadıköyde kaybettik ne oldu ?

Hiçbirşey olmadı Türk futbolcularımız psikolojik baskıya mağlup olduk,Fenerin bizans oyunlarına malup olduk,saçma sapan gollerle skor olarakta mağlup olduk.

2.Dakikada Mikan Baros emre(piç) ile girdiği mücadelede yerde kaldı 2 tarak kemiğinde kırıklar meydana geldi ve sakatlandı yerini nondaya bıraktı,Nonda'da mübarek ölü gibiydi adım atmadı ve gol yolları tıkandı.

Savunmadan da top çıkaramayınca sonuç ortada 3-1

Fazla söze gerek yok tam destek yola devam ediyoruz,sene sonunda tarih yine tekerrür edecek ve şampiyon olacağız...BİZ HEP BURADAYIZ YENİLİNCE KAÇMAYIZ

Saat kaç ? Diye soracağız hiç merak etmeyin şimdi yapmamız gereken takıma full destek,teknik ekibe full destek,futbolculara full destek...

Elanoyu eleştirenle iki çift sözüm var açım IBM'yi istatistiklerini takımda en çok koşanlardan,pas ortalaması %88 ile en yüksek olan,en çok ayağında top tutan oyuncumuz kendisidir futbolu bilmeden eleştiri yapanlar şapkayı koysun öne tekrar düşünsün bakalım...

TAKIMA TAM DESTEK YOLA DEVAM EDİYORUZ
ve

BAŞARILAR GELİR GEÇER ASALETİN BİZE YETER diyoruz

25 Ekim 2009 Pazar

GE-Lİ-YOR-UZ !....



Galatasarayımız bu akşam Türkcell Süper Ligin 10.Haftasında ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşılaşak Türkiye'de 2 saatliğine hayat duracak.

Maçı Bünyamin Gezer yönetecek. Bünyamin Gezer'in yardımcılıklarını Serkan Gençerler, Tarık Ongün yaparken mücadelenin dördüncü hakemi Aytekin Durmaz.

Karşılaşma öncesinde ev sahibinde Semih,Alex,güiza ve Kazım'ın sakatlıkları bulunuyor,takımımızda ise cezalı veya sakat oyucu bulunmuyor.Rakibin sakatlarının durumu maç saatinde belli olacak.Tabiiki bunların çoğu bizans oyunu Alex bu maçta tabiiki oynayacak,haftlar öncesinden kurulan oyunun sahnelerini izledik sadece neyse girmeyelim o konuya biz maç saatinde belli olacak diyelim yeterli...

Amacımız tabiiki bu maçı kazanmak ama zor olacak tabiiki biz zoru severiz.

Her senenin aksine Rijkaard'danmıdır bilinmez taraftarımızda bir olgunluk sezdim bu sene,tabiik hepimiz kazanmak istiyoruz ama herşeyin bilincindeyiz zor maç olacak anca korkmadan,cesurca oynayacağımızın farkındayız

Rijkaard'ın derbi için söyledikler hepimiz her geçen gün etkiliyor mesela:"geçmiş yıllardaki Fenerbahçe maçlarını izledim,hepiniz stresli oynuyorsunuz bacaklarınız titriyor benim oyuncularımın bacakları titremez cesur oynar rakibin bacakları titrer" Tabiiki bunlar basından duyduklarımız doğruluk payı ne kadar bilemeyiz

Ancak şunu biliyoruz bu sene GÜMBÜR GÜMBÜR GE-Lİ-YOR-UZ

Neyse sözlerimize maç saati yaklaştıkça sıklaştıracağız,sakatlar hakkında güncelleme yapacağız,maç öncesi görüşmek dileğiyle...

Not:Kullandığımız Resim Gscimbom.com/forum adresindeki Emir Satriani adlı renktaşımızın Fenerbahçe - Galatasaray linkli maç hakkındaki konusundan alıntıdır..

Bu konuya da maç hakkındaki yorumlarınızı yapanilirsiniz

Kamil Akar



Hazırlıklar tamam yola çıkıyoruz maçtan sonra yensekte yenilsekte geç yazı yazarım çünkü ultrAslan operAsyon peşinde olacak....

23 Ekim 2009 Cuma

D-Smart vs Digitürk Kavgasına Son Nokta


Evet öncelikle dün gece oynanan maçlar için yazı yazacaktım ancak öncelikle kafama takılan şu olay hakkında içimi dökmek istedim.

Dün gece halka açık TNT'den izlememiz gereken S.Bükreş Fenerbahçe maçı adeta burnumuzdan geldi,Dsmart devamlı altyazı geçti yasal haklarımız çiğneniyor tüm haklar bize aittir diye ardından spiker Emre Tilev: Bu maç tüm uyarılarımıza rağmen başka bir platform yayınlıyor yasal işlemler yapacağız sizde rahat izlemek için Dsmart alın diye konuşmaya başladı peki olay ne? işin özünü anlatıyım...


Olay şu ki Dsmart Europe Ligi maçları yayın hakkını sene başında satın aldı,ancak alırken UEFA'nın bir şartınıda kabul etti bu şart;
Kendi ülke takımlarının birden fazla maçı varsa bu maçlardan 1 tanesini halka açık karasal yayın yapan bir kanalldan yayınlayacaksın şartı vardı..
D-smart bu şartı kabul ederek yayın haklarını aldı ve bunu hiç kimseye söylemeden tüm maçlar bizde diye bas bas bağırdı,peki ne oldu maçlar yaklaşınca bu kuralı uygulamak zorunda oldukları için maçlardan 1 tanesi her hafta CNN Türk'te yayınlanacak dediler ancak sonra baktılarki CNN Türk Digitürk'te de yayın yapıyor yani Digitürk aboneleride bu maçları izlebilecekler.
E ne yapsak ne etsek dediler ve başladılar düşünmeye.Kendi gruplarına ait,karasal yayın yapan ve digitürkte olmayan kanal bulmaya çalıştılar ve bu şartlara uyan kanal 1 taneydi oda TNT diğer bütün kanallar Digitürktede yayın yapıyordu TNT digitürkte yoktu. Ve karar alındı maçlar TNT'de yayınlanmaya başladı.

Bu hamleden sonra Digitürk boş dururmı,durmaz tabii maçlar TNT'den yayınlanağı duyulduğundan itibaren kanalın sahibiyle (kişisel) kanalı kendi platformlarına taşımaya çalıştılar ilk 2 Galatasaray maçı TNT'de yayınlandı ve djitürk eli kolu bağlı izledi ama görüşmeler sürüyordu taaki Fener maçından 3 gün önceye kadar.

3 gün önce TNT Digitürk platformunada katıldı ve oradan da yayına başladı,hatta maç tanıtımlarında digitürk 54. kanaldan izlenebilir ibareside eklendi resmide bulduk:


Bu resme rağmen D-Smart olayı iptal etmek ve engel olmak için çalıştı ancak olamadı Digitürk maçı yayınlamaya başladı.

25.dakikaya kadar hiç bir problem yoktu ama ardından D-Smart olayı çaktı ve altyazı geçmeye başladı ardından spiker olaydan bahsetmeye başladı ve maç tam bir rezalete dönüştü üstüne devre arası çalışmaları hızlandırsalarda engel olamayacaklarını anlayınca Dev bir D-Smart logosu koydu.Buna digitürkte hemen karşılık verdi ve cevabı ekrana yapıştırdı
İzlemekte olduğunuz yayın hak sahipleriyle anlaşmalı üzere yasal olarak yayınlanıyor diye.



Evet bu rezillikte ne olmuş oldu sene başı TNT ile atılan D-Smart golüne Digitürk golüyle karşılık verilmiş oldu peki kim kaybetti: Tabiiki İZLEYİCİLER

Dün gece haklı olan taraf Digitürk tarafıydı ama sonuçta yayın kesintileri,logolar,yazılar ile herşekilde kaybedeb taraf seyirci oldu bakalım bundan sonra dogan grubu ne yapacak tahminim bir kanalını örnek cnntürk gibi bir kanalını digitürk platformundan çekip maçları orada yayınlayabilir diye düşünyorum...

Böyle küçük bir olayda bile bu kadar yaygara yapan iki platform bakalım 3 ay sonra yapılacak Türkcel Süper Lig İhalesinde neler yapacaklar.Galiba kan gövdeyi götürecek,her gün gazete manşetlerinde karalama kampanyaları yapılacak..Her neyse bekleyip rezilliğin yeni sahnelerine şahit olacağız....

Kamil Akar

20 Ekim 2009 Salı

Romenlere Selam Çak


Aslanımız Trabzon galibiyetinin ardından derbi öncesi son provaya Dinamo Bükreş karşında yapıyor.

Bükreş ekibi yarın İstanbul'a gelecek.Maçtan galip ayrılmak hepimizin isteği ve bunu gerçekleştirebilecek bir takıma sahibiz,ancak bir sorunumuz var küçük takımlara karşı kendimizi maça veremiyoruz örnek: Strum Graz maçı.Umarım öyle bir maç olmaz.
Bu maçta daha az hücüm yapacaımızı düşünüyorm çünkü FR elindeki gücü tasarruflu kullanacaktır,önümüzde zorlu bir deplasman var çünkü.
Peki kadro seçimi,kadro seçimini tahminim rotasyonlu yapacaktı kalde herzamnki gibi Leo savunma hattında Sabri,Gökhan,Servet,Hakan belki Caner'i düşünebilir çünkü Hakan'da hemen hemen her maç sonrası küçük problemler çıkıyor aynı problemler Gökhan'da çıksa garanti 1 ay oynamaz ancak Hakan çok dayanıklı bir oyuncu neyse,ortasahada yükselen form grafiğine (antremanlarda ve son maçta) Barış'a görev verebilir düşüncesindeyim yanında ise Ayhan oynayacaktır, hücüm silahları olarak ise sağda Keita solda Arda değişmez ve bu maç gerçek bir Elano izleyeceğimiz görüşündeyim AMC mevkisinde Elano'yu izleyeceğiz bir terslik olmazsa. Elano'ya birazdan döneceğim önce kadroyu bitirelim.Ve son olarak forvette her zaman olduğu gibi MİLAN BAROS oynayacaktır.


Elano sert oynayan anadolu takımlarına karşı gerçekten zorluk çekiyor ve gerçek formunu gösteremiyor artı FR son maçtada oynatmadı yani sapasağlam bir Elano patlama yapma potansiyeli var bu maçta...

Lafımızı uzatmadan maç sonunda saklayalım kendimizi ve maç'a saatler kala kadrolar ve son dakika gelişmeleriyle karşınızda olmak dileğiyle...
Hoşçakalın

19 Ekim 2009 Pazartesi

Ne Maçtı Ama ?




MAÇIN ÖZETİ YAZININ SONUNDA

Evet cidden ne maçtı bee dedirten maçlar vardır ya işte bu maç onlardan biri,tahmininiz üzerinde bu maç Galatasaray-Trabzonspor maçı.

Maç zaten kendini önceden belli etmşişdi güzel maç izleyeceğimizi biliyorduk ve öylede oldu maç çok hzılı başladı gol kokusu vardı,galatasaray akın akın gelirken klasik bir kewell golü izledik ve ayaktayız top ağlarda...1-0 maçı uzun uzun anlatmak istemiyorum.

Devrede Galatasar üstünlüğü hissedilirken traboznspor sadece kontralardan birşeyler bulmaya çalışıyor bende kendi kendime resmen naçı yenilmeye gelmişler demeden edemedim.
Gerçekten öyle oynuyordu Trabzonspor arkadaşın hugo broos'un açıklmasını söylemesinden sonra olaya daha fazla güldüm açıklama şöyle: "Eğer galatasaray'a yenilsekte istifa etmem" yani kafada bitirmiş..

Neyse galatasara atak oynadığı maçta keitanın sert orta şut karışımına Servet'in şutuyla farkı 2'ye çıkartdı ve takıma rehavet çöktü bunu kokusu kilometrelerce öteden duyuluyordu,bunu faturasınıda tayfun'un saçma golüyle ödedik bütün dünyaya çarpan top şans eseri tayfunun önünde kaldı ve gerisi kolaydı golü yaptı...

Devre böyle bitti,ikinci devre yine rehavete kapılmış galatasaray devam etti sıkıcı dakikaların ardından Colman'ın füzesi mükemmel bir yere gitti ve 2-2.

Bende telaş başladı hemde kat kat,çok nedenim var hem galatasaray mağlup oluyor,hem bahisim yatıyor(150 tl),hemde fenerin ,yenildiği hafta puan kaybı şok üstüne şok.Herneyse yine çenem düştü 2-2'den sonra daha saldırgan olan takım galatasaray maçı kazanzacağı belli gibiydi,pozisyonlardan sonra içim biraz rahatladı velhasıl golde geldi,barosun güzel indirdiği topu arda kaleye yuvarladı,henüz bunun sevincini yaşarken Kral sahneye çıktı ve 4-2 artık maçı kafada bitirdik kadıköy geyiğiğ yaparken birden tranbzonun golü şok etkisi yaşattı ve acaba sorusu geldi.

Son dakikaları heyecan fırtınası olan maçı sonunda aldık başarmıştık ve fark şimdi 2 bekle bizi kadı(!)köy,şimdi biz bükreşi yenersek onlarda puan kaybederse büyük bir psikolojik üstünlük kuracağız,bekleyip görelim avrupa macerasını.

Peki bu maçtan ne çıkardık;
1-Savuunmamız çok kötü önlem almamız gerek bunu çıkardık
2-Biran önce Elano'yu kazanmamız gerek bu takıma Elano gerek
3-Kadıköy'e böyle gitmemiz lazım

Haydi hayırlısı Şimdi Maçın Özetini İzleyelim





FACEBOOK GRUBUZMUZDAKİ VİDEO

18 Ekim 2009 Pazar

Daum Balonu Patladı




Fenerbahçe sonunda gerçeği gördü maçın ilk 30 dakikasını kaçırdım baktım maç başlamış fener öne bile geçmiş 25'te Semih'le.Maç gitti 9'da 9 olaak derken devre bitti.

Devre arasında ne olduysa 2.devreye öyle bir antep başladıki,görenler sanır rakip Barcelona... Gerçekten harika bir futbol oynadı antep daum'da inadına değişiklik yapmadı,durum böyle olunca bağıra bağıra geliyorum diyen gol 84'de Julio Cesar harika bir organizasyonda çok klas bir golle durumu eşitliğe getirdi.
Ardından beklendiği üzere Fenerbahçe saldırmaya başladı bu arada oyuna Santos girmişti ama hiç bir varlık gösteremiyordu,bu dakikadan sonra maçın kaderini oyuna gökhanın yerine giren Bekir belirledi,bekir öyle hatalar yaptı ki maçı eski takımına armağan etti.
Fenerbahçe'nin yakaladığı en net pozisyonda topu ortadaki 7 Fenerli yerine imkansızı başarıp orta şut karışımı karşıdaki taça attı,hemen ardından çok rahat atağa çıkabileği topu durdurp kaleciy pas attı ve asıl bomba Antep'in atağında faul yaptı peki bu faul de ne oldu: Julio Cesar tekrar sahneye çıktı ve inanması güç bir gole imza atarak maçı 2-1'e getirdi top filelerle temas etti anda dakikalar 90+4'ü gösteriyordu ve hakem tekrar santra yaptırmadan maçı bitirdi böylece Fenerbahçe'nin balonu söndü.

Seri seri diye bağıran taraftar şimdi yazıklar olsun daum diye bağırıyor.En büyük taraftar sitesi antu.com'da taraftarlar birbirine girdi ve gerçekten büyük kaos yaşanıyor umarım haftaya kadar böyle devam eder ve bükreş maçında darbe yerse kadıköy'deki maçı sabırsızlıkla bekliyorum özellikle de bugün Galatasaray Trabzonu yenerse

MAÇ ÖZETİ AZ SONRA

15 Ekim 2009 Perşembe

Football Manager 2010 Demo Yayında İndir




Demo beklenenden erken çıktı. Vanilla versiyonunu indirdim 3d ve grefikler mükemmel olmuş ayrıca taraftar eklenmesi golden sonra sevinmeleri felan mükemmel buyrun indirin herkese iyi oyunlar


Vanilla Demo Özellikler:

Sadece İngilizce dil ve,
İngiltere, İskoçya, Galler, Kuzey İrlanda liglerini içeriyor.

Buradan İndirebilirsiniz


Strawberry Demo Özellikler:

İngilizce, Danca, Felemenkçe, Fransızca, İtalyanca, Norveççe, Portekizce, İspanyolca, İsveççe dillerini içeriyor.
İngiltere, İskoçya, Fransa, İspanya, Portekiz, İtalya, Norveç, Danimarka, İsveç, Brezilya, Arjantin, Endonezya liglerini içeriyor.

Bu demolarda Türkçe almıyor.

Steam'den indirilecek demoda Türkiye ligi yer alıyor.

Buradan İndirebilirsiniz

13 Ekim 2009 Salı

Derbi mi Büyük Maç mı ?



Evet her Trabzon-Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçlarından önce bir kliseyi yıkmak için çok uğraşırım. Bu fikrimi eleştirenler oldu ama benim gibi takıntılı birisi için sinir bozucu bir husus.

Konu şu "DERBİ" kelimesi. Bu kelimenin anlamı aynı şehir takımlarının birbiriyle yaptıkları müsabakalara verilen kısa isim. Ama bizde öyle bir klişe varki her büyük maça derbi diyoruz, bunu koskoca yayıncı kuruluş spikerleri bile yapıyor.

Ben ayrıntılara takan bir insan olarak her bu hatayı yapana söylüyorum, uyarıyorum ama bu seferde ne oluyor yok çok bilmiş yok insanı aşağılama. Değil aksine hatalarını söylemeye çalışıyorum ve bu klişeden kurtulmaya çalışıyorum.

Evet belki abartıyorum ama yıllardır dizilere "FİLİM ABİ" diyen zihniyete karşı, eğitim olarak en üst seviye kişilerin bile derbide Fener ne yapar sorusu insanı(yada beni) çileden çıkarıyor

Vesselam anlatmak istedğim buydu belki gereksiz ve abartmış olabilirim ama yıllardır sözel olarak dile getirdiklerimi yazmak istedim anlayışınız için teşekkürler

Kamil Akar

12 Ekim 2009 Pazartesi

Muhtemel Senaryolar ?




Takımdaki düşüşün ardından Trabzon maçına hazırlanmaya başladık,aklımızda sadece derbi var.Ama bu derbinin kaderinin belrleyecek maç bence Trabzonspor maçı olacaktır,çünkü FR'nin üzerine binen yükün farkında takım kötü gidince neler olacağını kavradı,günlerce gazetelerde ve tvlerde Milanla anıldı durdu ve buda ona artı bir sorunluluk kattı.

Taraftarın aklı fikri derbide olsada Trabzon maçına odaklanmamız gerek çünkü gerçekten her maçta sorun çıkaran,anadolunun en güçlü ekibi var karşımızda.Peki nasıl yıkabiliriz.

Bence milli takımlardan firesiz dönersek bu takım Trabzon'u elini kolunu sallayarak yener çünkü futbolcular herşeyin farkında artık kredileri olmadığını biliyorlar eğer böyle lur ve yenerse sonra seyreleyin cümbüşü.

Sonrası Kadıköy peki orada başarının sırrı nedir? Tabiiki Rijkaard kendisinin konsantrasyonuna bağlı,şöyle düşünelim 2 senaryo çıkaralım; 1 Trabzon galibiyeti 2 trabzon puan kaybı. 1.İhtimalde söylediğim üzere kadıköyden büyük bir zaferler gelmemiz içten bile değil,ancak puan kaybedersek durum işte o zaman vahim.Düşünün Ankaragücü'ne kaybettikten sonra bu pislik basın neler neler yaptı eğer Trabzon ve Fenerbahçe gibi 2 büyük maçtan puan kayıpları yaşarsak asıl çalkantı işte o zaman başlar.

Bir diğer ihtimalde;Trabzonu yenip Derbiyi kaybetmek bu durmda ortalık 2 gün hareketlensede sonra nötr hale gelir.
Evet yazısız geçirmemek için geçtiğim kalavye başında muhtemel senaryolar üretmeye çalıştım.
Kafamda uyurken,gezerken v.s devamlı bu senaryolarla dolaşıyorum umarım en iyisi gelir takımımızın başına...

Peki sizin teoriniz nelerdir aklınıza gelenleri yazarsanız bende yeni yollar açmış olurum...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Yine "ES"ti



Yine bir Mecidiyeköy gecesi,yine bir Galatasaray-Eskişehir mücadelesi.Lige çıktığı günden itibaren Galatasaray'ın belalısı olan Es-Es yine yaptı yapacağını ve 1 puanı aldı,almaklada kalmadı Galatasaray2ın yakaladığı harika seriyi kırdı

Maçın başından sonuna kadar üstün oynayan Galatasaray atak organizasyonlarında kewell ve arda'nın tutukluğu tehlikeli atak getirmedi anca 2 afrikalnın iyi anlaşması Galatasaray'a 38.dakikada golü getirdi.Keita sağdan aldığı topu standart bir şekilde köşeye kadar rahatça taşıdı ve Nonda'ya alda at dedi Nonda'da kariyerinin en rahat gollerinden birine imza attı.Bu dakikadan sonra da Galatasaray üstün oynasada devrede 2.golü bulamadı,ikinci devreye Eskişehir daha üstün başlasada istediği pozisyonları yakalayamadı.
Ancak maçın 56.Dakikasında Bülent'in şutu Hakan'a çarptı ve Mehemetin önünde kaldı Mehemet'te boş kaleye topu yuvarladı.Ardından Galatasaray Eskişehir kalesini ablkaya alsada istediği pozisyonları bir türlü yakalayamadı,keita ve arda çok etkili toplar sürselerde son pozisyonu başaramadı...



Ve maç 1-1 sona erdi peki şimdi ne olacak Galatasaray seri sonu oldu bu maç ama bana göre daha iyi oldu çünkü Galatasaray'lı futbolcular puan kaybını tattı ve üzerlerindeki seri baskısı kalktı ayrıca puan kaybının verdiği acıyı tekrar yaşamamak için silkinmek için takımın bulutlar üzerinden inmesi için biçilmiş kaftandu ve böyle oldu,iyide oldu.

Artık avrupaya bakmak gerek Strum Graz ile Samiyen'de oynanacak Düşler Sahnesi maçı var bu sahnede iyi bir giriş yapsada bu girişi önemli kılma için bu maçın kazanılması gerek.Eskişehir maçı özellikle bu maç için çok iyi oldu Es-Es maçında üzülen taraftarı sevindirmek için X2 daha istekli arzulu olacaklarını umuyorum

YAZARLAR NE DEDİ

ALİ GÜLTİKEN: Adilane skor (SABAH)

Haftalardır devam eden G.Saray'ın yüksek futbol temposu Eskişehirspor karşısında duraksadı. Daha doğrusu Eskişehirspor'un buna engel olması, G.Saray'ın puan kaybıyla sonuçlandı.

Galatasaray yediği golden sonra skoru değiştirecek yeterli zamanı olmasına rağmen bunu iyi kullanamadı. Bu maçta Kewell'ın etkisiz, Keita ve Arda'nın kontrol altında olması Galatasaray'ın, rakibi hataya zorlama şansını da bitirdi. Bunda Eskişehirspor'un golden sonra yapmış olduğu oyuncu değişiklikleri nedeniyle orta alanı ve defansı daha güçlendirmesinin de etkisi büyük oldu.

Futbolda güven çok önemli. G.Saray geriden gelerek bu sezon bazı maçları lehine çevirdi. Bu maçta belki bu güven duygusu veya nasıl olsa bu maçı çevirebiliriz inancı G.Saray takımında yanılgıya sebep oldu. Futbolda her maç ayrı bir sınav. Ve hepsinin şartları değişiktir. Bu konumda bulunan Eskişehir gibi bir takımı da hataya zorlamak için bu mücadele anlayışını ve ciddiyetini ortaya koymak gerekir.

Bu maçtaki Rijkaard'ın kararlığının ve G.Saray'ın kötü temposunun yanında Eskişehirspor'un yapmış olduğu doğru işleri de, ortaya koyduğu iyi futbolu, mücadeleyi ve kazanma azmini de göz ardı etmemek gerekir.
Sonuç olarak bu skor iki takımın da ortaya koyduğu oyunun adilane şekilde karşılığı oldu.

İSMET TONGO: Sonuç normal (FOTOMAÇ)

Galatasaray sahaya çıktığında ilk 11'de Baros yoktu. Yerine Nonda vardı. Görünen Rijkaard hızlı ve golcü oyuncuları sahaya sürmüş, Arda'yı da Keita ve Nonda'nın arkasına koymuştu. Geri dörtlüde ise Uğur sol bekte. O yerin sahibi Hakan da ortadaydı.

Galatasaray'ın yediği bu golde defansın hatası vardı. Oyun 1-1 olduktan sonra Galatasaray gene oyunda hakimiyeti ele aldı. Ancak, kalabalık defans Cimbom'un oyununu bozuyor, Eskişehir'e yarıyordu... 65. dakikada oyun boyu vasat oynayan Kewell yerini Aydın'a bıraktı. Nonda çıktı Baros girdi. Son yirmi dakika Galatasaray gol fırsatlarını değerlendiremedi. Galatasaray için beklenen gol olmadı ve maç 1-1 sona erdi.

BÜLENT TULUN: Volkan Yaman (FOTOMAÇ)

Ümit, Mehmet, Youla ile başlayan Es-Es ise Galatasaray'ın kendi sahasından rahat top çıkarmasını öncelikle ileride basarak engelleme çabasındaydı. Bunda da uzun süre başarılı oldu. Arda yönetiminde üçüncü bölgede final pasları ilk yarıda pek başarılı olamayınca gol ancak tartışmalı bir pozisyon sonrası geldi. Yardımcı hakem iki kez çıktı-çıkmadı pozisyonunu oynattı ve sonunda gelen gol eminim otuz kere ileri geri oynatılacak yine de sonuca varılamayacaktır. Ama Keita'nın takipçiliği ve sürati de tartışılamayacaktır.

Galatasaray'da en büyük hata (eğer kim karar verdiyse gözlerinden öperim) Volkan Yaman'ın zorla ve ite kaka aşağılanarak yollanmasıydı. Sen elindeki sol beklerden yararlanama ve elindeki mevcut taş gibi oyuncunu gönder, yerine aldığın Caner kenarda otursun, sonra da ümit veren genç sağ bekini sol bek oynat. Bu karar futbola ihanettir.

ZAFER ERTEN: Nazar değdi (FOTOMAÇ)
Frank Rijkaard, 'kazanan takımı bozmama' prensibine uyan teknik adamlardan. Rotasyonu çok seven ve tüm futbolcularını ayakta tutmak gibi bir düşüncesi olan Hollandalı, futbolcuların baş tacı ettiği antrenör tipinin en iyi örneği.

Geçtiğimiz sezon iyi işler yaptığını bildiğimiz, oynadığı zaman göklere çıkardığımız, Milli Takım'a kadar yükselen o savaşçı kendine güvenen Topal nerede? Bez bebek gibi hemen sakatlanan, önündeki topa uzanamayan Mehmet'in bir sorunu olmalı. Özel yaşantısına dikkat etmediği yönünde duyumlarım var, umarım doğru değildir.

Arda'nın Nonda'nın Keita'nın yorulup oyundan düştüğü dakikalarda Aydın ve Baros'un katılımı G.Saray'ı yeterince ateşleyemedi. Rijkaard ilk kez oyuna mücadele etmekte gecikti. G.Saray'ın golü de geciktikçe Eskişehir dirençlendi. '7'de 7 stresi' ağır basınca G.Saray ilk puan kaybını Ali Sami Yen'de yaşadı.

YAŞAR YALÇIN: Nazar boncuğu (FOTOMAÇ)

Galatasaray bu sezon gerçekten çok farklı. Belki de son yılların en iyi takımını izliyoruz. Hocası ile futbolcuları ile gerçekten çok farklılar. Eskişehir de bence bu sezon özellikle Anadolu'nun en iyi takımı. Ligi de ilk beşte bitereceklerini düşünüyorum.

Sarı-kırmızılılar ikinci yarıya kötü başladı. Eskişehirspor ise attığı golle moralli. Bu moral, ikinci yarının tamamında Es-Es'indirençli bir savunma yapmasını sağladı. Kalelerini iyi savundular bir puan onlar için önemliydi. Antalyaspor'un Fenerbahçe'ye karşı yaptığı hatayı onlar yapmadılar. Aldıkları bir puanı da hak edip evlerine döndüler. Bu maçtan Rijkaard'ın da alacağı dersler var. İlk başta Uğur'dan sol bek olmaz. İkincisi, Kewell'ı bu kadar çok oynatmamalı. Ara sıra dinlendirmeli. Üçüncüsü, Emre Aşık 18'deyse o ilk 11'de olmalıydı. Son olarak bu beraberlik Galatasaray için nazar boncuğu oldu, diyelim.

24 Eylül 2009 Perşembe

Evinize en yakın stadyumda rezillik.




En son gittiğim K.Paşa-Glatasaray maçı 89.Dakikaya kadar benim beynimi yiyen ve bu yazıyı yazmama neden olna eleştiriler zinciri bugün bu satırlara sürükledi beni ve içimdeki kini kusmam gerekiyor..

Global futbol tüm dünyayı sardı ve futbol artık sadece futbol değil bir sanayi olma yolunda emin adımlarala ilerliyor,bu sistemin en önemli yapı taşlarından bir tanesi hatta en önemlisi futbolcudur.
Peki nedir futbolcu ? Bir kaç yeteneği olan topun peşinde koşan hafta 1-2 maç yapan ve çuvalla para alan insan mutasyonumudur? Bazılarına göre evet. Bizim bahislerimizn tutmasını yada tutmamasını,arkadaşımızla girdiğimiz bahiste saçımızı kurtarmamızı sağlayan yada sağlayamayan araçmıdır? Bazılarına göre evet(!). Buna kim dur diyecek?

Şunu bilmeliyiz ki futbolcularında bir hayatı var onlarında,bir yaşam stili;anneleri, sevgilileri,özel hayatları var.Bunu hiç kimse görmek istemez herkes sahaya her çıkışında onlardan en iyisini yapamasını ister yapamayınca eleştirir yerden yere vurur,hiç düşünmez acaba neden böyle diye,vardır bir sorunu ama hiç umrumuzdamı değil tabiki bugün kötü oynadı basın küfürü basın hakareti!....

Peki bu OYUNCU nun bir tarihi vardır farkındamıyız.Bu futbolcu beşarıdan başarıya koşmuş kariyeri çıkış yapmış en büyük klüplerde oynamış ama sonra normal olarak düşüşe geçmiş ve şuan klübümüzdedir ve 3.senesidir geçen 2 senede ligin en iyisi olmuş bizi başarıdan başarıya koşturmuştur ama bu maç kötü oynadı lanet olsunun onun gibi futbolcuya ne işi var bu takımda çuvalla para alıyor şere....

Evet bu sadece bir örnekti kişisel algılanmasın Türkiye'ye kariyerinni zirvesinde gelen futbolcu tanımadığımdan böyle bir örnek oldu,neyse devam edelim

Dediğim gibi K.paşa-Galatasaray maçına gittim eve en yakın stadyum olan LİGTV olan bir cafeye 100'ü geçkin kişiyle maç izledim %80 Galatasaraylı ama ne fark eder ki.

Maç başladı paşa istekli vural hocanın gazı işe yaramış o gazla bide maç tv'de yayınlanınca herkes kendini ispatlama yarışı içinde aaa oda ne elanonu vuruşunu Ali güneş eliyle tokatladı hakem oynayın dedi saldırın elanoya nasıl atamazsın o golü,aa sonra oda ne paşa gol attı ana avrat sövün bütün takıma rijkaard'da kimmiş ya keita neden 11'de başlamazki,kewell salağını niye oynatırsın ki,baross tam bir gol kaçırma ustası,soksana nonda'yı ne duruyorusun dakika 30 küfrün bini bir para.

Dakikalar ilerliyor küfrün dozu artıyor devre bitiyor herkes sesszileşiyor yani evrene geri dönüp: Ha,ne,ne oldu şeklinde tuvalet arasına.Geri gelirler ve evrenden tekrar koparlar bide skora bakarlarki 1-o evrim süreci başlar nonda oyuna girer,keita oyuna girer biraz sessizlik gol gelmeyince de birisi çıkar bağırır Elano niye çıkar yaaa,Barosu çıkarmayıp çift forvat oyasana offfff işkence neyse devam,sonunda bir gol atar nonda ohh herkes kahkahalar içinde susar ve ben demiştim moduna geçer "ben dedim abi nonda girerse atar"

Ama takım Galatasaray'dır ve 1-1 yetmemektedir dakikaya bi baktıkki 80 aman tanrım Türkiye'de dakika 80 oldumu herşey bitti gözüyle bakılır ya ne salak adam bunlar ya diye biri çıkıp bağırır ardından koro tekrar iş başındadır.. Lanet olsun

Bana diye bilirsiniz ki sen hiç kahvede maç izlemedin mi? İzledim hatta hayatımın yarısı oralarda geçti ama hiç bu sezon ki gibi rüya kadroda bile bu kadar isyan görmedim yada şöyle diyeli bu kadar yüksek beklenti görmedim şunu bekliyorlar çıkıp her takıma dalga geçerek 5-6 atmak ama bbu hiç realist değil.

Diyeceğim şuki bir futbolcu veya takım günüde olmadığı zaman ona ana avrat küfrederek bir yerlere ulaşamayız güven duygusu hayatta herşeydir takımımıza veya sahip çıkmamız lazım verdiğim örnekteki gibi 89 dakikanın 70'ini küfrederek geçiren abimiz 89'dan sonra gururlu göğsü kabarık ayrıldı hiç bir yüz kızarıklığı yok.Peki yarın ne olacak takım elbette kaybedecek o zaman bunları kim susturacak,gerçekten artık kaygılanmaya başladım bu iyi gidiş beklentileri o kadar arttırdı ki gerçekten takımımızı Los Galacticos sanmaya başladık..

Evet iyi takım kuduk ama beklentileri bu kadar arttıki bunun öne geçmemiz kendimizi frenlememiz gerek..


Takım olmak ta bir o kadar zor takım 11 kişiden ibaret değil tüm kadronun sorumluğu almak zorundadır teknik ekip ve bunu başarıyla yerine getirdi şuana kadar Galatasaray'da.
Ancak illaki kayıplar yaşanacak o zaman gerçek futbol düşkünleri,gerçek taraftarlar olarak bizler takımımıza ve futbolcumuza sahip çıkmamız gerek bu erken uyarıyı yapmak için kendimi sorumlu hisstettim ve gününde olmadığı günler biz günümüzde olmamız ve sabır göstermemiz gerek.

Hatalarım olduysa affola bu blogdaki ilk yazım olduğu için maruz görün..
Saygılarımla

22 Eylül 2009 Salı

Hayat n-ONDA


Hayat Onda...

6'da 6 yapan bir Galatasaray karşısında 6'da 0 yapan bir kasımpaşa bu iki zıt kutbun mücadelesinde kağıt üzerinde Galatasara olmui gibi görünsede aslında Kasımpaşa hem kendi özgüvenini kazandı hemde boş bir takım olmadığını kanıtladı ayrıcada Galatasaray iyi bir ders almış oldu,rakibi hafife alan bir takım ilk yarıda sahadaydı ve varlık gösteremedi..Tabi parantez içinde ilk elle oynanan pozisyon maçın gidişatınıda etkiledi

Maçın kaderini etkileyen diğer etmende F.R oldu Rijkaard yine formununu zirvesindeydi ve devre arası yaptığı değişiklikerle maçı adeta çeviren kişi oldu oyuna dahil olan Keita-Nonda ikilisi harikalar yarattı ve maçı çevirdi ayrıca takıma güvenini hiç yitirmedi sannki maçın kazanılacağını biliyormuş gibi sakindi ki 80'de Servete ileride kalma görev yerine dön gibisinden ifadelerde bulundu...

Galatasaray'da Caner ayağında çok top tutması,hatalı pasları ve bilinçsiz ortalarıyla ilk maçında vasatın altında kaldıki 90+'da yerini o bölgenin asıl sahibi lan Hakan Balta'ya bıraktı.
Elano ilk pozisyon dışında hatalı pasları ve kondisyon eksikliğiyle dikkat çekti tabii buna yorgunluk faktörünüde ekleyebiliriz.
Kaptan tutuk olsada 2.yarı takımı ateşleyen son ana kadar pes etmeye yapısını yine ortaya koydu.
Keita ilk başlarda bildiğimi atik,çevik,hızlı keita olmasına rağmen ilerleyen dakikalarda tahriklere uydu ve sinirlerine hakim olamadı bunun hakkında FR bir uyarıda bulundu ve üzerinde duracaktır diye düşünüyorum...
Nonda içinde bir kaç satır yazmazsak ayıp olur :) uzun zamandır Nonda'yı eleştiren eleştirileri bazen çk sert bulunan bir kişiyim ama bugün Nonda'dan gerçekten beklemediğim bir performans izledim ve hala etkisindeyim,biliyorum ki Nonda kaliteli bir forvet ama artık miladını doldurduğu görüşündeydim ama ilk defa yanıldığımıa bu kadar çok sevindim

GSC'de arkadaşlardan bazıları kulakları çınlatmıştır bu gece maçı izlerken diye düşünüyorum ve itiraf ediyorum Yanıldım.
Milan Baros'ta yorgunluk olmasına rağmen bildiğimiz Baros'tu yırrtıcı,çalışkan ama arkası işlemeyince oda durgun kaldı bitirici bir goü ofsayt nedeniyle kesildi

Hakemi değerlendirmek istemiyorum çok kötüydü resmen stajyer hakem gibiydi ama yinede eleştirmiyeceğim sustum !...

Evet takımlar yollarına aynı şekilde devam ettiler birbirlerinin şlerine karışmadılar Galatasaray 6'da 6 yaptı Paşa'da 6'da 0 hayırlısı olsun dedikten sonra takımımıza avrupada başarılar dileriz...Hafta içi güzel yazılarla karşınızda olacağım şimdilik Hoşçakalın

Maçın Özet Görüntüleri Az Sonra...

20 Eylül 2009 Pazar

Bahçede Sular Durulmuyor...


Fenerbahçe sezona hızlı başladı aynı Galatasaray gibi ama evinde oynadıklar manisa maçından sonra oynanana futbol tat vermedi ama galibiyetler bir şekilde geldi nereye kadar dendi ama kazanan her zaman haklı olduğundan ses çıkmadı taki Kadıköy'de oynanan Twente maçına kadar F.bahçe kötü oyunu bu maçtada sürünce Portakallar ve 35'lik N'kuffo affetmedi ve UELigi'ne acı bir malubiyetle merhaba denildi.

Fenerbhaçe bu sezon başı yapılan transfer politikalırından taraftar mutlu olsada bir türlü beklenene yıldızlar alınamadı ilk haftalarda saman alevi gibi parlayan santos sönmeye başladı...

Bu maça gelinirken Gökhanın yokluğu kesinlikle hissedilecek ama önder o bölgede İBB karşısında zorlamaz gibi,güiza geçen sezon bıraktığımız gibi mükemmel beceriksiz oynamaya devam ediyor ama her teknik direktör gibi daumda onda ısrar ediyor olan yine semih'e oluyor,Kazım'ın performansı düştükçe Daum dahada fazla şans tanıyor.

Sezon başı olaylı bir şekilde transfer edilen TOPuz 1 gol diye attı 11'deki yerini garantiledi halbuki daum daha 1-2 hafta önce bırakın 11'i daha duracağı yeri bilmiyor diyordu ne değişti anlamak çok güç,1 gol attı diye 11 garintilenen bir sistem zor işler ve kesin açık veririr...

Bu geceki maça gelirsek Fenerbahçe İBB karşısında erken gol bulmazsa zorlanacak ama kazanacaktır İBB Fenerbahçeye her zaman ters gelsede bu sefer işleri zor çünkü kadıköylülerin puan kaybına tahammülleri yok ve bu güzel bayram günü çoluğunu çocuğunu alan maça geliir şen şakral bir gaibiyet gelir ama asıl umudum İBB'nin pozitif futboluna geri dönmesi,geri dönmesi diyorum çünkü bildiğimiz alıştığımız Abdullah Avcı pozitif futbolu son Trabzon maçında sekteye uğramış bu sektede Avcıya pahalıya mal olmuştu pahalı derken koltuktan felan bahsetmiyorum tabiki bu ligde koltuğu en sağla Teknik adam Abdullah Avcıdır pahalı derken 6 gollü yenilgiden bahsettim..

Dediğimiz gibi umarım pozitif bir futbol ve zevkli bir oyun izleriz hak eden kazansın...

19 Eylül 2009 Cumartesi

El Salla El Salla Denizli El Salla



Karanlık yolda Işık Yokmuş...



Ah be Hocam yine olmadı maçtan önceki yazımızda belirttiğimiz gibi beşiktaş ha bu sefer ha bu sefer denildi sonra araya devler girdi (Galatasaray-M.United) kredileri kullandılar ama artık kayserispor için kredi yoktu ve beşiktaş yine kaybetti kendi nacizade görüşüm artık iş bitti mustafa denizli yolcudur ve biraz iddiaı bir açıklama olsada ben M.Denizli'nin görevi bırakacağını ve yenine Ersun Yanal'ın geçeceğini düşünüyorum,umarım hayırlı olur ama hiç zannetmiyorum bu kafayla giderse seçimleride kaybedeceği kesin gibi herneyse söylenecek söz bulamıyorum


Asıl üzüldüğüm kesim beşiktaş taraftarı,hiç yüzleri gülmüyor onların yerinde olmak istemezdim aslında vefalı bir taraftar kitlesine sahip ancak verdikleriyle aldıkları hiç bir zaman örtüşmedi her zaman takımlarını desteklediler ama hiçbir zaman tatmin eden transferler yapılmadı her zaman diğer büyüklerin kötü sezonu beklendi onların zayıflıklarından birşeyler elde edilmeye çalışıldı bu taraftara bugünleri gösterenler utanmalı diyebileceğim tek şey

YAZIK


ve sözü maçın özetine bırakıyorum videolu özet az sonra eklenecektir..



Bayram oldu haram: 0-1
Turkcell Süper Lig'de 6. hafta karşılaşmasında Beşiktaş İnönü Stadyumu'nda Kayserispor'u ağırladı. Mücadele 1-0 Kayserispor üstünlüğü ile bitti. Maçın tek golünü 54'te dev golcü Ariza Makakula kaydetti.

Ligde 2. haftada oynadığı ve 2-0 kazandığı Antalyaspor maçından beri dört haftadır gol atamayan Beşiktaş Kayserispor karşısında da bu suskunluğunu bozamadı.

Beşiktaş'ta hucüm organizasyonlarında son vuruş ve son pas formsuzluğu bu maçta da hadsafhadaydı.

Beşiktaş taraftarı ve futbolcuları açısından bir hayli gerilimli giden maçta son 15 dakikada bulduğu inanılmaz gol pozisyonlarını cömertce harcayınca bu skora da razı olmuş oldu. Konuk Kayserispor Beşiktaş karşısında 90 dakika boyunca iyi mücadele etti ve 3 puana uzanmayı bildi.

Bu sonuçla siyah-beyazlı ekip ligde ilk 6 haftada oynadığı 6 maçın 5'inde siyah-beyazlı ekip puan kayıbı yaşamış oldu. Beşiktaş bu yenilgi ile 6 puanda kalırken, bir maçı eksik Kayserispor puanını 8 yaptı.

ÜZÜLMEZ'İN YERİNE TELLO

Beşiktaş'ta Mustafa Denizli, Manchester United maçı kadrosundan 2 değişiklikle takımını Kayserispor karşısına çıkardı. Holosko'nun yerine Bobo'yu görevlendiren Denizli, İbrahim Üzülmez'i de yedek soyundurup, Şilili futbolcu Rodrigo Tello'ya ilk 11'de şans tanıdı. Erhan, İsmail, Uğur, Erkan ve İbrahim Toraman 18 kişilik maç kadrosuna alınmadı.

Galatasaray maçından sonra 3 maç ceza alan Kayserispor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, karşılaşmayı protokol tribünün yanındaki bölümden izledi.

CANGELE FIRSATI TEPTİ

Mücadelede ilk yarım saatte top daha çok Beşiktaş'ın ayağında olurken, bu süreç içinde maçın en tehlikeli pozisyonunu ise Kayserispor buldu. 14'te Cangele ceza sahası içinde çok uygun pozisyonda kaleyi cepheden gören noktadan yaptığı vuruşta çerçeveyi bulamadı.

Beşiktaş'ın mücadeleye Tabata, Tello, Serdar Özkan, Bobo, Nobre gibi beş hucüm oyuncusuyla başlaması siyah-beyazlı ekibe oyunun ilk bölümünde belli bir hakimiyet getirse de Kayserispor'un ani çıkışları zaman zaman tehlike yarattı.

VAY BOBO'M VAY

31'de Tello'nun uzaktan sert vuruşunda Souleymanou'dan seken topta uygun pozisyonda Bobo'nun sol ayağı ile yaptığı vuruş ise siyah-beyazlı ekibi adeta bir golden etti. Kayserispor'un Beşiktaş karşısında gol girişimleri ise ilk devrenin son çeyreğinde duran toplardan oldu. 28'te Mehmet Eren'in, 34'te Cangele'nin frikiklerinde kaleci Hakan Arıkan'ın kurtarışları müthişti.

Beşiktaş ilk yarım saatteki temposunu devre sonunda kaybederken siyah-beyazlı taraftarların çok şey beklediği Tabata Kayseri karşısında da vasatı aşamadı.

HURMA VE GEZER'E BÜYÜK TEPKİ

İlk yarıda akılda kalan bir başka durum ise Beşiktaş taraftarları ile hakem Bünyamin Gezer ve Kayserispor menajeri Süleyman Hurma arasındaki gerilimdi. Siyah-beyazlı taraftarlar özellikle Hurma'ya Mehmet Topuz transferindeki tutumundan dolayı oldukça sert tepki gösterdi. İlk yarıda takımlar meşin yuvarlağı çerçeveden içeri sokamayınca devre 0-0'lık eşitlik ile bitti.

DEV GOLCÜDEN ŞIK GOL

İkinci yarı ilk yarının aksine karşılıklı ataklarla başladı. Beşiktaş için kabus anı ise 55. dakikaydı. Furkan'ın güzel pasında Makakula ceza sahası içinde topu göğsüyle güzel kontrol etti. İbrahim Kaş yere yattı, dev golcü ondan sıyrıldı. Kale sahası içinde yerden sert vuruşunda Hakan çaresizdi. Gol İnönü'deki siyah-beyazlı taraftarları şoke etti.

TABATA ISLIKLANDI

Golden sonra teknik direktör Mustafa Denizli maça hemen müdahale etti. Fink ve Nihat oyuna girerken, Tabata ve Serdar Özkan saha kenarına alındı. Tabata'nın yedek kulübesine gelirken Beşiktaş taraftarının ıslıkları ise Brezilyalı futbolcuya olan tepkiyi gösteriyordu. Beşiktaş'ın G.Antep'ten 8 milyon avro bonservis bedeliyle aldığı Tabata bir maçta daha bekleneni veremedi.

Yenilen golün ardından Beşiktaş Kayserispor karşısında baskıyı artırmaya çalıştı ancak istenilen pozisyonlar gelmiyordu. Tello'nun ceza yayının gerisinden yaptığı vuruşlar da Kayserispor kalecisi Souleymanou'da eridi. Dakikalar geçtikçe Kayserispor'un oyunu kendi yarı alanında kabul etmeye başladı.

Bu arada 66. dakikada sakatlanan Saidou'nun Beşiktaşlı futbolcular tarafından karga tulumba saha kenarına taşınışı ise maçın en ilginç anlarının yaşanmasına sebep oldu. Bu sakatlıkların ikinci yarının sonuna doğru sürekli artması ise siyah-beyazlı cephedeki gerilimi oldukça artırdı.

78'de Tello'nun yerine oyuna giren Yusuf Şimşek Beşiktaş'ın son umudu olurken geçen dakikalar siyah-beyazlı taraftarları daha da büyük bir endişeye sürüklüyordu. Beşiktaş özellikle hucüm konusunda arzulu olsa da organize olmak konusunda golü yemesine rağmen son yarım saat içinde vasatı aşamıyordu.

FİNK İNANILMAZI KAÇIRIRSA...

84'te Yusuf'un sağ kanattan ceza sahasına girmişti. Çilingir Yusuf penaltı noktası üzerindeki Fink'i gördü. Fink bomboş pozisyonda topu dışarı vurdu. Beşiktaş beraberliğe hiç bu kadar yaklaşmamıştı, Fink'in kaçırdığı gol inanılmazdı.

Son 10 dakika tamamen oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Kayserispor büyük bir riski göze alırken, 85'te Nihat'ın yaptığı aşırma vuruş direkte paladı. Nihat Kahveci uzun süredir devam eden gol orucunda kaleci Souleymanou'yu geçti ama direği geçememişti.

Son dakikalarda Beşiktaş belki de ligde ilk defa bir takım karşısında bu kadar büyük baskı ve gol pozisyonları buluyordu ama bunlarda son vuruşlar yine istenilen gibi değildi. Beşiktaş Kayserispor karşısında yediği golü büyük uğraşlarına rağmen çıkartamazken, futbolcular ve siyah-beyazlı taraftarlar için gerilimli geçen maçta 6 dakikalık uzatmaya rağmen başka gol olmuyordu.

Beşiktaş taraftarı kendileri için kötü giden sezonda bir puan kayıbıyla daha sarsıldı. Şeker Bayramı öncesi arefe gününde takımından kötü bir hediye aldı. Kayserispor ise Beşiktaş karşısında iyi mücadele etmiş, bulduğu golü korumasını bilmiş ve orta sahada Beşiktaş'ı sürekli pas kayıbına sürükleyerek bir bakıma maçı çözmeyi bilmişti. Sarı-kırmızılı takım eksik olan maçı (Ankaraspor) oynamış ve bundan galip gelmiş olsa şu anda ligde G.Saray ve F.Bahçe'nin ardından 3. sırada yer alacaktı.

Ayrıntılar birazdan...

Karanlık Yolda Işığa Doğru



Evet KARAkartal sezone çok kötü bir başlangıç yaptı her hafta yeni bir ışığa doğru yol aldı,her hafta busefer olacak dediler ama elde var sıfır.Bu sefer durum yine aynı, geçen hafta Galatasaray maçından önce bu sefer tamam dediler ama Samiyen'den ezilerek ayrıldılar,tamam olabilir dendi önümüzdeki maçlara bakacağız denildi evimizde United'ı Liverpool'a yaptığımızı yaparız denildi, peki sonuç; yine hüsran ancak bu sefer pozitif bir taraf vardı oda oynanan oyundu evet gerçekten iyi direndi Beşiktaş maç bitti herkeste bir umut Kayseri'yi deviririz şimdi geldik dananın kuyruğunun koptuğu noktaya...


Galatasaray ve Manchester malubiyetleri affedilebilir son krediler denilebilir ama artık Kayseri maçı sözün bittiği nokta olası bir puan kaybı herşeyi bitirir. Denizli kanal 1'in yolunu tutar pazar akşamları bol bol konuşur.

Peki diğer ihtimal Beşiktaş kazanırsa ne olur:
Beşiktaş kazanırsa Denizli kredi kazanır ve yoluna devam eder ama nereye kadar devreyi kapatabilir ama herşey bu maça bağlı,bana göre en kritik maç olan kayseri maçına takım nasıl hazırlandı,yine bir muamma M.Denizli takıma moral aşılamaya çalışıyor bakalım ne kadar başarılı oldu,teknik kadro ise ayrı muamma bu arada ben bu satırları yazarken 11'ler belli oldu işte kadrolar :

Beşiktaş


Hakan
Ekrem
Sivok
ferrari
İbrahim Üzülmez
Serdar
Ernst
Tabata
Yusuf
Holosko
Bobo


Kayserispor
Souleymanou
Durmuş Bayram
Aydın
Ali Turan
Toledo
Saidou
Mehmet Eren
Furkan
Gökhan Emreciksin (Troisi)
Cangele
Makakula

Bu kadrolara baktıktan sonra Denizli revizyona gitti diyebiliriz özellikle Bobo tercihi beni şaşırttı bakalım neler yapacak çünkü potansiyeli olan bir futbolcudur Bobo umarım beni yanıltmaz


Kayserispor'a bakarsak çok diri bir haldeler ayrıca Makukula ciddi bir forvet seneye trabzonspor'da görürseniz hiç şaşırmayın

Toparlamak gerekirse Beşiktaş için hayati bir önem taşıyan maç ama Kayserispor için daha rahat bir maç umarım Denizli'yi kanak 1 de görmeyiz diyorum ve maç havasına girmeye gidiyorum.Maçtan sonra görüşmek dileğiyle.

Saygılar...

Kamil Akar

Messi Olmak Zor İş...



Lionel Messi'nin kazanacağı çılgın rakam!
Henüz 22'sinde futbol dünyasına hükmetmeye başlayan Barcelona'nın Arjantinli süper solağı Lionel Messi Katalan devi ile 2014 yılına kadar olan sözleşmesini Cuma günü 2016 yılına kadar uzatmıştı.

Ada'nın saygın gazetelerinden The Guardian'ın haberi ise futbol dünyasında dönen çılgın rakamları bir kez daha ortaya çıkardı. Guardian'ın İspanyol kaynakları da göz önüne alarak verdiği rakama göre Messi'nin yıllık ücretine yapılan zam ile birlikte Barcelona'dan alacağı senelik ücret 18.1 milyon avro.

Haftalık 348 bin avro kazanması beklenen Messi İspanya'da oldukça yüksek olan vergiye takılacak. İspanya'da futbol dünyasında gelir vergisi yüzde 42. Vergiler düşüldükten sonra Messi'nin net olarak senelik 10.1 milyon avro, haftalık ise 200 bin avro kazanacağı ifade ediliyor.



Messi için Manchester City'nin devreye girdiği söyleniyordu. Bu sözleşme uzatma mevzusu dedikoduları bitirir mi?
Manchester City'nin zaten el atmadığı futbolcu kalmadı. Geçtiğimiz sezonun devre arasında da Kaka'ya olmadık bir ücret önermişlerdi. Eğer Kaka o transferi gerçekleştirse bugün Ronaldo'dan daha pahalı bir futbolcu olacaktı. Messi içinde mutlaka devreye girmişlerdir, girmeseler bile reklamlarını güzel yaptılar ama Messi'nin City'e gitmeyeceği zaten belliydi. 150 milyon avro değilde 10 milyon avro bile olsa Messi'nin serbest kalma bedeli Messi yinede ayrılmaz. Messi eğer ayrılmak istesin City 150 milyon değil o 250 milyon avro'yu bile ödemeyi göze alır. Bu sözleşme uzatılmasının ardından bir süre Messi dedikoduları duymayız ama kolpa basın ligin devre arasından itibaren haberlerine tekrar başlar.

Messi önümüzdeki 7 yıl Barça'lı olacak bu resmen belirlendi. Fakat bir takım Messi'yi almak isterse 250 milyon euroyu gözden çıkarmak zorunda sözleşmeye göre. Ronaldo'ya 94 milyon bonservis verilmişti ve rekor Ronaldo'da şu an. Sence Ronaldo'yu 3'e katlayacak bu miktarı verecek bir takım çıkar mı?
İspanya'da sözleşmelerin sonuna serbest kalma maddesi koymak kural diye biliyorum veya son zamanlarda kalktı mı bu kural bilmiyorum. Messi'nin değeri 250 milyon avro'dur falan diyemeyiz bu yüzden. Takımlar yıldız futbolcularını kolayca kaptırmamak için olmadık maddeler koyuyorlar. Benim görüşüm Ronaldo'ya 94 milyon avro veriliyorsa Messi'ye 120 ile 150 milyon avro arasında bir rakam verilebilir. Yalnız Messi transfer olur mu onu düşünmüyorum. Messi Barcelona'dan kolay kolay ayrılmak gibi geliyor.

Resmi bir açıklama yok fakat basın ve medya yıllık 10.5 milyon euro alacağını yazıyor Messi'nin. Messi'ye değer diyebilir miyiz?
Bu ücret tabiki Messi için değer. Beckham'ı ayrı tutarsak (çünkü o özel bir örnek) günümüzde süper yıldız futbolcular 10 milyon euro tabanında maaşlar alıyorlar. Barcelona Ibrahimoviç'i transfer ettiken sonra takımın en çok kazananı oydu. Messi'de maaşının düzeltilmesini bekliyordu. 10.5 milyon euro hatta 12 milyon euro bile değer Messi'ye.

PES 2010 YAYINDA


Linkler Yazının Sonundadır



Pro Evolution Soccer 2010'un görüntülerine baktığınız zaman belki pek bir fark göremeyeceksiniz. Oyunun grafiksel olarak gelişme kaydettiğini farkedemeyebilirsiniz ama resimlerden ve videolardan belli olmayan başka birşey daha var: Oynanış. Bu yazıda anlatacaklarımız Pro Evolution Soccer serisinin oynanışının nasıl değişim gösterdiği ile ilgili.
Kısaca Pes 2010 adıyla bilinen PES serisinin yeni oyunu oynanış olarak birçok değişiklik içeriyor. Tek cümle ile özetlemek gerekirse oyunun daha gerçekçi olduğunu, az da olsa Fifa'ya benzediğini ve bu nedenlerden dolayı bireysel oyunun yerini Pes 2010'da takım oyununa bıraktığını söyleyebiliriz.


Gamescom'da Almanya, Fransa, Barcelona ve Liverpool takımları arasından birini seçip, 5'er dakikalık devrelerden oluşan yaklaşık 6-7 maç oynama şansına sahip olduk. Bu süre içerisinde gözümüze çarpan en önemli değişikliklerden biri oyunun daha yavaş oynanması. Hem top, hem de oyuncular gerçeğe daha uygun olarak yavaşlamış durumda. Özellikle eski oyunlarda bazılarının hoşuna giden ama birçoğunu deli eden bir oyuncuyla orta sahadan alıp, 4-5 kişiyi çalımlayıp gol atma olayı Pes 2010'da imkansız olmuş. Birçok yetenekli oyuncu ile 2 çalımdan fazla yapan oyunda rastlamadım, bunun en önemli nedeni oyuncuların hızlarının mantıklı seviyelere gelmesi ve slalom yaparken oyuncuların çok daha ağır yön değiştirmesi.

Ayrıca daha önceki oyunlarda tarafımdan da suistimal edilen şut feyki kullanımı Pes 2010'da minimuma inecek gibi. Daha doğrusu inmek zorunda yoksa sürekli top kaybetmeye başlıyorsunuz. Oyuncular şut feykini çok daha uzun sürede yapabilirken, topu ayaklarında açıp, kaptırma durumu birçok kere yaşanabiliyor. Pes 2009'da stoperlerle bile 1 saniyede başarıyla gerçekleştirilen bu işlem Ribery gibi teknik oyuncularla bile Pes 2010'da 2 saniyeyi buluyor ve Pes 2009'da olduğu gibi şut feykinden sonra top oyuncunun kontrolü altında kalmıyor. Bilenler bilir, Pes 2009'da şut feykini dilediğiniz kadar suistimal edip rakibin üstüne gitmediğiniz müddetçe sağa ve sola topu açabiliyordunuz. Pes 2010'da ise şut feykini kale önünde çok gerekli olmadığı durumlar haricinde kullanmanız topu direk kaybetmenize yol açıyor. Mantık çerçevesinden bakarsak bu olay oyunu gerçeğe yaklaştırmak adına güzel olmuş. Sadece şut feyki değil slalom yaparak çalım atma olayını dünyada kaç oyuncunun yapabildiğini düşünürsek eğer Pes 2010'da yapılan bu değişikliğin olumlu olduğunu anlarız. Gerçek futbolda anca Messi, C.Ronaldo, Kaka gibi oyuncuların bir maçta üst üste 3 adam geçebildiğini farzedersek, Pes'te de bu durumun düzeltilmesi hoş olmuş.
Bunun dışında paslar dahil olmak üzere bütün animasyonlar gerçeğe yaklaştırılmış. Oyuncu topu ayağından çok daha ağır çıkartırken, eski oyunlardaki gibi adeta tilt oynar gibi 5 saniyede karşı kaleye gelemiyorsunuz. Bu gelişmeler sonrasında oyunda savunmanın hücuma göre avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Pes 2010'da çok daha az gol olacak gibi.

Bunun dışında oyunda sadece 2-3 kere frikik atma şansımız oldu ve pek frikik golü atmayan biri olarak Gourcuff ile 29 metreden bir gol attım. Frikiklerin daha mı kolay daha mı zor olduğu konusunda ise birşey söyleyemeyeceğim.
Pes 2009'da en çok baş ağrısı yaratan konulardan biri de yapay zeka kontrolündeki savunma oyuncularının kafasına göre rakibe kayması ve penaltıya sebep vermesiydi. Özellikle şut feykine sazan gibi atlayan yapay zekayı Pes 2010'da göremeyeceğiz. Sanıyorum ki bu konuda şikayet gelmiş olacak ki kendi takımınızda yapay zeka kontrolünde olan oyuncular kafalarına göre kayarak müdahele yapmıyorlar Pes 2010'da.


Pes 2010'u kısa süreli oynama şansı elde ettiğimizden dolayı oyun hakkında görüş bildirirken söylediklerimizi % 100 doğru olarak kabul etmemenizi tavsiye ederiz. Yani bu yazıda kendi izlenimlerimizi yazdık, siz oyunu oynarken çok daha farklı şeyler farkedebilirsiniz. Oyun zaten % 80 oranında hazırdı, tamamlandığı zaman birkaç nokta farklı olabilir. Bir de merak edenler olacaktır, yaptığımız maçlarda hem yapay zekaya karşı hem de başka oyunculara karşı oynama fırsatımız oldu, her ikisini de denedik.

Son söz olarak Pes 2010 oynanış olarak oldukça değişmiş olarak raflarda yerini alacak. Grafiksel olarak da gözle görülür değişiklikler barındıran Pes 2010'da lisans olarak da geliştirmelerin olması sevindirici. Pes 2009'da alınan Şampiyonlar liginin lisansından sonra Uefa Avrupa Liginin de resmi lisansını satın almış Konami. Ayrıca Gamescom'daki demoda maçı oynadığımız stadyum Anfield idi. Buradan Liverpool'un sahasının da resmi olarak oyuna katıldığını görmüş olduk. Kısaca daha gerçekçi, daha farklı bir Pes 2010'a hazır olun. Yapımcıların söylediği değişim hikayeden ibaret değil, gerçekmiş.












TORRENT LİNKİ İNDİREK İÇİN TIKLAYINIZ


TORRENT KULLANMAYI BİLMEYENLER RESİMLİ ANLATIM İÇİN TIKLAYINIZ


http://rapidshare.com/files/295442129/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part01.rar
http://rapidshare.com/files/295442100/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part02.rar
http://rapidshare.com/files/295442107/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part03.rar
http://rapidshare.com/files/295442135/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part04.rar
http://rapidshare.com/files/295442097/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part05.rar
http://rapidshare.com/files/295442109/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part06.rar
http://rapidshare.com/files/295442083/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part07.rar
http://rapidshare.com/files/295442078/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part08.rar
http://rapidshare.com/files/295441623/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part09.rar
http://rapidshare.com/files/295441618/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part10.rar
http://rapidshare.com/files/295441619/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part11.rar
http://rapidshare.com/files/295441658/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part12.rar
http://rapidshare.com/files/295441626/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part13.rar
http://rapidshare.com/files/295441662/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part14.rar
http://rapidshare.com/files/295441598/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part15.rar
http://rapidshare.com/files/295441608/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part16.rar
http://rapidshare.com/files/295441591/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part17.rar
http://rapidshare.com/files/295441617/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part18.rar
http://rapidshare.com/files/295441140/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part19.rar
http://rapidshare.com/files/295441120/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part20.rar
http://rapidshare.com/files/295441144/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part21.rar
http://rapidshare.com/files/295441099/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part22.rar
http://rapidshare.com/files/295441137/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part23.rar
http://rapidshare.com/files/295441124/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part24.rar
http://rapidshare.com/files/295441142/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part25.rar
http://rapidshare.com/files/295441131/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part26.rar
http://rapidshare.com/files/295441118/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part27.rar
http://rapidshare.com/files/295441096/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part28.rar
http://rapidshare.com/files/295440588/PakizeEmineSeline.FO.Max.Payne.part29.rar

18 Eylül 2009 Cuma

Bedava Bunlar






Zaman kötü. Kriz üstüne kriz. Ülkenin mali tablosunu da göz önüne alınca, kulüplerin yaptığı transferler, harcadıklar milyon avrolar elbette göze batıyor. Hele hele o harcanan paraların çöpe atıldığını hissedince. İnsanın içi ayrı bir cız ediyor. Transferin en makbulüdür belki de bonservissiz oyuncu almak. Madalyonun bir ucunda, kulübüne fesih bedeli ödenmeden alınan oyuncuların makul fiyatları vardır ancak diğer ucunda ise, bonservissiz oyuncunun çoğu zaman istediği imza bedeli, menajerinin avantası falanı filanı. Sen bonservissiz oyuncu transfer etmişsindir, lakin oyuncuya ve yer elması gibi bir anda her yerde bitiveren menajerlere vereceğin paralar haddini aşmıştır. Bazen de, bonservissiz oyuncunun talibi çok olur, senin transferde şansın azalır. Özellikle de Premier Lig’de ekonomik krizle mücadele eden takımların hali ortada. Kulübün durumu iyi değildir ama orası ne de olsa Premier Lig’dir. Türkiye’ye gelip Rize’de bi zahmet 5000 kişiye oynarsın, Premier Lig’de kupa maçına çıkarsın üçüncü lig takımı ile, karşında 40000 kişi bulursun. Trabzon’da kendini futbol ateşinin içinde bulursun, lakin kendi kültürünün yansımalarını bulamazsın. Ancak gidip dandik Zürich takımların birinde bile oynasan, ver elini izin günlerinde Milano, Münih, Lyon. Bu noktada da futbolcunun, sözüm ona futbola iştahı devreye girer.

7_237314_hamitaltintopp2412570_414_232

Yine de çoğu zaman mantıklı önerilerdir bonservissiz oyuncular. Özellikle de iştahlısını, profesyonelini bulduğun zaman belki de. İşte bu noktada bizde, Galatasaray’ımıza yakışacak kalitede ve profesyonellikte, sezon sonunda sözleşmesi sona erecek ve hali hazırda yenilenmemiş oyuncuları tanıtmaya çalışacağız bölüm bölüm.

Elbette de ilk ismimiz herkesin gönlündeki, fikrindeki, mantığındaki isim olacak.

news_manset_resim_yg_HamitAltintop002

Hamit Altıntop. Hamit’i uzun uzadıya tanıtmak yersiz. Futbol ile yakından uzaktan alakalı herkes ama herkes, onun zaten ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu biliyor. Yine de kariyeri hakkında ufak bilgiler verelim.

8 Aralık 1982′de, ikiz kardeşi Halil’den on dakika önce, Almanya/Gelsenkirchen’de dünyaya geldi Hamit. Sırasıyla Schwarz-Weib Gelsenkirchsen, Tus Rotthausen’de oynadıktan sonra Halil ile birlikte SG Wattenscheid 09′a transfer oldu. 2003′te yeteneği Schalke tarafından keşfedildi. Halil Kaiserslautern’e transfer olurken, Hamit doğduğu yerin en güçlü takımına gidiyordu. Yetenekleri, sahadaki güçlü duruşu, sakin ve inatçı oyunu sayesinde hemen farkedildi. Ki Türk Milli Takımında da yer bulması pek fazla uzun sürmedi. 2004′te bir Danimarka maçı ile Milli Takım formasını sırtına geçiren Hamit, bir daha da bırakmadı ve beş sezonda 48 kez A Milli Takım forması ile mücadele etti. Schalke’ye 2006′da gelen kardeşi Halil ile birlikte bir sezon oynadıktan sonra sözleşmesini tamamlayarak bir sezon sonra Bayern Münih’e geçti. Almanya’da defalarca ayın oyuncusu, defalarca haftanın onbirine seçildi. Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı. Euro 2008′de UEFA’nın oluşturduğu 23 kişilik “Turnuva Takımı” listesinde orta sahada Xavi, Iniesta, Fabregas, Ballack gibi isimlerle beraber yer buldu.

fdKaawgmLg2

Günümüz futbolunda artık bu tarz oyuncular moda. Duymayan, görmeyen, dinlemeyen kalmadı artık. Topu kaybetmekte zorlanan, pas kabiliyeti gelişmiş, pes etmeyen, yeri geldiğinde son derece hırslı, yeri geldiğinde bir o kadar sakin. Bu özelliklerinin üzerine etkili şutlar atabilme, ölü topları son derece etkili kullanabilme, yeterince istikrarlı, yeterince lider özelliklerini bir kenara koymayı başarıyor Hamit Altıntop. Türk statüsünde olması da onu bir o kadar cazip kılıyor ve her transfer döneminde üç büyük takımın isimleri ile beraber gazete sayfalarını süslemesine yetiyor.

news_image_4_856_210620081156_550

Evet, sezon sonunda sözleşmesi bitiyor ve yeni transferler, daha genç bir takım, Van Gaal’in düzeni derken, Bayern Münih’te zayıf halka olarak gösteriyorlar Hamit’i. O, elbette o kalitei ile, o kadroda kendine yine bir şekilde yer edinmeyi başaracaktır ancak futbolunun en olgun döneminde de gelip bir takımda “efsane” olmayı seçebilecek olması da bir ihtimal. Bunun için doğru adımları atarak, şu aşamadan itibaren onu transfer etme çalışmaları mutlaka başlamalı. Biz elbette transfer komitemize güveniyoruz. Mutlaka bu seçeneği göz ardı etmeyecekler ve bu transfer için tüm şartları zorlayacaklardır. Nitekim, Başkanımızında göz bebeği oyunculardan biri olduğunu bilmeyen yok. Ki takımızında bu tarz bir oyuncuya ihtiyaç duyabileceği aşikar. Künefenin kaymağı, baklavanın dondurması, herşeyi ile müthiş bir makyaj olacaktır muhakkak. Bu transferde, sözleşmesinin de biteceğini varsayarsak, bir çok rakibimiz olacağını rahatlıkla söylemek mümkün. Ancak bizimde bir güvencemiz var elbet. Rijkaard’ın da, Kewell’ın da her zaman bahsettiği gibi. Doğru Adımlar…

Saygılarımızla

Football Manager 2010 Full Sürüm Yayında

AHMETTURAN'ın Paylaşımı'dır.Bizzat denenmiştir.Sorunsuz çalışmaktadır.İyi






Oyun Adı : Football Manager 2010
Oyunun Sürüm Adı : Football.Manager.2010-RELOADED
Oyunun Çıkış Tarihi : 30 Ekim 2009
Oyun Türü : Spor
Dosya Türü : İSO [Sanal sürücülü oyunları açmak için tıklayınız]
Dosya Boyutu : 2.3 GB [12 PART]
Oyun Dili : İngilizce
Rar Şifresi : www.ahmetturan.org [Klavyeden Elle Yazınız]
Crack : İçinde Mevcuttur.



FM 2010 Sistem Gereksinimleri

İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/W7
İşlemci: XP: 1.4 GHz veya Daha Hızlı / Vista/W7 : 2.0 GHz veya Daha Hızlı
Desteklenen İşlemciler: Intel Pentium 4, Intel Core, AMD Athlon
Bellek: XP: 512 MB RAM / Vista/W7: 1.0 GB RAM
Sabit Disk: 2 GB boş alan
Ekran Kartı: 128 MB
Ses Kartı: DirectX 9.0c uyumlu
Directx: Version 9.0c (içinde)
Girişler: Klavye,Fare




KURULUM

* Rardan dosyaları çıkarın
* Kalıp(İSO) dosyasını dvdye yazın veya sanal sürücüye yerleştirin
* Offline(Çevrimdışı) ayarını kullanarak oyunu açın
* İyi Oyunlar!


LİNKLER




http://rapidshare.com/files/299237269/kral.tek-ahmetturan.org.part01.rar
http://rapidshare.com/files/299237124/kral.tek-ahmetturan.org.part02.rar
http://rapidshare.com/files/299237272/kral.tek-ahmetturan.org.part03.rar
http://rapidshare.com/files/299237072/kral.tek-ahmetturan.org.part04.rar
http://rapidshare.com/files/299237316/kral.tek-ahmetturan.org.part05.rar
http://rapidshare.com/files/299236973/kral.tek-ahmetturan.org.part06.rar
http://rapidshare.com/files/299237167/kral.tek-ahmetturan.org.part07.rar
http://rapidshare.com/files/299237120/kral.tek-ahmetturan.org.part08.rar
http://rapidshare.com/files/299237438/kral.tek-ahmetturan.org.part09.rar
http://rapidshare.com/files/299237363/kral.tek-ahmetturan.org.part10.rar
http://rapidshare.com/files/299238555/kral.tek-ahmetturan.org.part11.rar
http://rapidshare.com/files/299238240/kral.tek-ahmetturan.org.part12.rar




http://hotfile.com/dl/16040605/fbf5d3c/kral.tek-ahmetturan.org.part01.rar.html
http://hotfile.com/dl/16040816/c282400/kral.tek-ahmetturan.org.part02.rar.html
http://hotfile.com/dl/16040952/6f26c28/kral.tek-ahmetturan.org.part03.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041128/ba79a92/kral.tek-ahmetturan.org.part04.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041274/fecff47/kral.tek-ahmetturan.org.part05.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041396/f93fb33/kral.tek-ahmetturan.org.part06.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041592/f20d10d/kral.tek-ahmetturan.org.part07.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041823/0cc6a04/kral.tek-ahmetturan.org.part08.rar.html
http://hotfile.com/dl/16041992/16a2232/kral.tek-ahmetturan.org.part09.rar.html
http://hotfile.com/dl/16042125/15e4cb8/kral.tek-ahmetturan.org.part10.rar.html
http://hotfile.com/dl/16042228/9cf36e0/kral.tek-ahmetturan.org.part11.rar.html
http://hotfile.com/dl/16042433/734f2dd/kral.tek-ahmetturan.org.part12.rar.html



http://sharebase.to/1,rJLshenDQm.html
http://sharebase.to/1,ZAa8Qa57F5.html
http://sharebase.to/1,yqrf0bY4qN.html
http://sharebase.to/1,u8Ag9RqGwn.html
http://sharebase.to/1,QLjt0VfeBG.html
http://sharebase.to/1,5g7p0kxh5D.html
http://sharebase.to/1,erktO9j9Bh.html
http://sharebase.to/1,YHyxx6gUs0.html
http://sharebase.to/1,3zvxvTeY41.html
http://sharebase.to/1,XW2ANTVkFj.html
http://sharebase.to/1,SEfIZwLhIg.html
http://sharebase.to/1,VwZtbvE1XZ.html

Sizin İçin Seçtiğimiz Videolar

Keske çikip saka desen, n'olur ALPASLAN DIKMEN!

nevizade geceler,ultrAslan,kapalı

İletişim



Bize Ulaşmak,Gelişmelerden Haberdar Olmak İçin Bu Adresleri Kullanabilirsiniz...

Facebook: http://www.facebook.com/home.php?#/group.php?gid=133025132964&ref=ts

Twitter: http://twitter.com/tekrenktekyurek

Yahoo: kamilakar48@yahoo.com

Haberi Paylaş

Bookmark and Share