18 Nisan 2010 Pazar

Sonunda Aslan: {Manisaspor - Galatasaray} + Maç Özeti



Sonunda gerçekten sonunda. Deplasman fobimizi yendik ve hakkımızla maç kazandık.
Direk maç analizine geçeceğim güzel ama yorucu bir gün geçirdim tek ayakta tutan Galatasaray aşkı.

Çok dinamik başladık maça futbolularda istekliydi uzun zaman sonra.Antremanda çalışılan pres bir nebze olsun uygulandı ilk dakikalarda, bu press gol getirmesi gerekirken Manisaspor'un maçtan önce GSC forumda dediğim gibi katı savunması ve kanat varyasyonları yüzünden o klidi açamadık. Belki birazda Reha Kapsal zekasına takılmadık desek yalan olur. İlk 15 Dakikada Galatasaray'ı çözmüş bir Manisaspor vardı. Çok sakin ve ayağa paslarla oynadı. Taaaki 22.Dakikaya kadar, o dakikada Caner topun başına geçti sağ taraftan kullanılan serbest vuruşta, ben ve hemen hemen hemen herkes top yine dağlara gidecek derken hazırlanmış bir organizasyon geldi ve Elanoya bıraktığı topu sert bir vuruşla kaye gönderdi Elano belki direk gol olacak topu Keita müdahale ederek golü garantiledi ve: 0-1.

Bu dakikadan sonra daha rahat oynadık Manisa'nın cesaretlenmesini istedik. Bu dakikalar da Milan'ın ne kadar zeki ve istekli olduğunu tekrar gördük. Tek başına Manisa savunmasını yordu da yordu. Ve devre b dengede bitti.

İkinci yarıya Rijkaard'dan kesin emirli olduğu belli olarak saldırarak çıktı takım sahaya, Elano başta olmak üzere Gio ve Arda ile tehlikeler bulduk, Neil tam bir efsane adayı olduğunu gösterdi, inanılmaz soğukkanlı hareketleriyle popescuyu andırdı. Ardından 54.Dakikada Milan Mehmet Güven'in hatasını değerlendirdi seri çalımlarla kaleciyle karşı karşıya kaldı ardından kaleciyede çalımı bastı ama sonunu getiremedi boş kalaye atarken sanırım ayağı kaydı.


66.Dakikada ise Caner'in orta sahadan attığı ara pasta az adamla yakalanan Manisa savunması nedeniyle kaleci Arda'ya gelen topa açıldı, Arda'da çok şık bir dokunuşa topu kaleciden kurtarıp boş kaleye yuvarlanan topu Baros'unn önüne bıraktı Baros'ta bos kaleye giden topu destekledi ve gole adını yazdırdı: 0-2

Tamam dedik rahatladık dedik, ohh be rahat maç izleyeceğiz dedik, 3'ü bekler olduk ama yine aynı senaryo. Sabri atakta top kaybetti ve geri dönmedi. Manisanın ikinci yarı giren siyhisi (adını hatırlamıyorum) boş olan kanattan çok sert bir orta yaptı ve büyük şanssızlıkla top o dakikaya kadar mükemmel oynayan M.Topal'ın kafasına çarptı ve kendi ağlarına gönderdi: 1-2

Yine kâbus başlamıştı. Puan kaybetme korkusu sardı yine ve Manisa atakları geldi ancak bu sefer biraz daha ayakta durmayı biliyorduk ve maçtan galibiyetle ayrılmayı bildik. Yine ömrümden ömür gitti son dakikalar ama ttopu ileride tutmayı bildik.

Bunda sonrası derbiye kalmış, dün Bursa maçında yazdığı senaryolar tamamen geçerli. Biz üzerimize düşeni yaptık şimdi öndekilerin puan kaybını bekliyoruz.

Derbide ne sonuç çıkarsa çıksın bizim işimize yarayacak, artık sadece önümüze bakıp Bursaspor maçını kazanmamız lazım.

Arda konusuna değinmek istiyorum... Arda Turan'a geçen hafta yapılanlar büyük haksızlıktı, üzerine çok gidildi. Ancak yinede Arda bu hafta taraftarın çağırmasına kulak asmayarak ve alkışlara karşılık vermeyerek kendisine yakışmayanı yaptı. Önümüzdeki günler Arda'ya özel bir yazım olacak ondan önce kısaca değinmek istedim.
"Geçen hafta ultrAslan ne kadar ayıp ettiyse, bu hafta Arda Turan o kadar ayıp etti"








Hiç yorum yok:

Haberi Paylaş

Bookmark and Share